İngilizce öğrenmek için ölü zamanları değerlendirin


İNGİLİZCE ÖĞRENMEK İÇİN “ÖLÜ ZAMANLARI” DEĞERLENDİRİN

 

İngilizce çalışmak için, sadece masabaşında çalışabileceğiniz zamanların gelmesini beklemeyin. İngilizce çalışmak” deyince, çoğumuzun aklına masanın başında çalışabildiğimiz zamanlar gelir. Fakat ben böyle düşünmüyorum.

 

Öğrencilerime ve danışanlarıma çalışma programı hazırlarken, onların günlük hayatlarını birlikte gözden geçiririz. Elbette masabaşında ders çalışmaları da gerekir. Fakat aslında gün içinde İngilizce öğrenmek için kullanabilecekleri çokça zamanları da vardır ve birlikte bu zamanları ele alırız.

 

Örnek vermek gerekirse, ben öğrenciyken öğrenci evinde kalıyordum ve hâliyle yemek, bulaşık vs. gibi ev işleri sırayla yapmak durumundaydık. Ben o zamanlar çeşitli kütüphanelerden İngilizce kasetler alıp, mutfakta yemek yaparken,  bulaşık yıkarken veya ev işleri yaparken bunları dinliyordum. Mutfakta geçen zamanlar benim için eğitim adına kayıp olmaktan çıkmış ve kazanç hâline gelmişti! Okula gidip-gelirken de İngilizce radyo tiyatroları, seminerler, hikâye-roman kasetleri vs. dinlemeye devam ediyordum. Elbette kasetler daha sonra yerlerini dijital kayıtlara bıraktı. Ayaktayken kitap okuduğum zamanlar da az değildi.

 

Özellikle büyük şehirlerde işyerlerimize, okullarımıza ve diğer yerlere giderken, özel araçlarda veya toplu taşıma araçlarında çok zaman geçirmekteyiz. Bu zamanlarda İngilizce ses dosyaları dinleyebilir, tabletimizden filmler seyredebilir, İngilizce gazetelere göz atabilir, hikâye kitapları, dergiler okuyabilir, İngilizce öğrenmek için tasarlanmış olan programlardan çalışabilir veya cep telefonumuza yüklemiş olduğumuz bir kelime oyununu oynayabiliriz.

 

Savaş ŞENEL

İngilizce Öğretmeni

Eğitim Danışmanı

İletişim ve Yazarlık Koçu

Savassenel@gmail.com

Savassenel.com