Zarfların cümledeki yeri ile ilgili örnek cümleler


  1. Adverb at the beginning of a sentence( Cümle başındaki belirteçler)

Apparently, Tony is a really good table tennis player.

Görünüşe göre Tony gerçekten iyi bir masa tenisi oyuncusu.

Clearly, the social problems in Europe have no easy answers.

Şüphesiz (açıkça görülüyor ki) Avrupa’daki toplumsal sorunların basit çözümleri yok.

Curiously, George never visited London.

( İlginçtir, George Londra’ya hiç gitmemiş.)

Quietly, the teacher asked the children to finish their game.

(sessizce ,Öğretmen öğrencilerine oyunlarını bitirmelerini söyledi.)

Hurriedly, she typed the email.

( Aceleyle, emaili yazdı.)

Freely, you can speak.

( Özgürce konuşabilirsin.)

Unfortunately, we could not see them.

( Ne yazık ki onları göremedik.)

Fortunately , nobody was injured.

( Çok şükür ki kimse yaralanmadı.)

Quickly she walked.

( Hızlıca yürüdü.)

Absolutely, there is noone in the class.

( Açıkcası sınıfta hiç kimse yok.)

Certainly you can call me anytime.

( Kesinlikle beni her zaman arayabilirsin.)

 

  1. Adverb in the middle of a sentence (Cümlenin ortasındaki belirteçler)

Our company’s funds have been used for apparently illegal activities.

(Şirketimizin kaynakları görünüşe göre yasadışı faaliyetler için kullanılmış.)

This map clearly shows all the trails where bikes are allowed.

( Bu harita bisikletlere izin verilen tüm yolları açıkça gösteriyor.)

The other two looked at John curiously and one of them said:

(Diğer ikisi John’a merakla baktı ve biri şöyle dedi)

The children often ride their bikes.

( Çocuklar sık sık bisiklet sürerler.)

We nearly missed the train.

( Treni neredeyse kaçırıyorduk.)

I have never missed it.

( onu asla özlemedim.)

I am still learning.

( Hala daha öğreniyorum.)

I am also a teacher.

( Bende bir öğretmenim.)

The government has occasionally been forced to change its mind.

( Hükümet yavaşça fikrini değiştirmesi için zorlanıyor.)

You can definitely never predict what will happen.

( Kesinlikle ne olacağını tahmin edebilirsin.)

 

  1. Adverb at the end of a sentence (Cümlenin sonundaki belirteçler)

Cümle sonunda zaman ve durum belirteçleri daha sık bulunur.

She phoned me and said that Jack left home yesterday morning.

(Telefon edip Jackin dün sabah evden çıktığını söyledi.)

Make sure that the kids are dressed warmly.

(Çocukları sıkı giydirmeyi unutma.)

Then the girl apologised half-heartedly.

(Sonra kız gönülsüzce özür diledi.)

We arrived early.

( Erkenden vardık.)

I like cheese a lot.

( Peyniri çok severim.)

He works hard.

( O sıkı çalıştı.)

The man drives the car carefully.

( Adam arabayı dikkatli sürer.)

I saw her last week.

( onu geçen hafta gördüm.)