İngilizce kelimeler başlığı altında farklı konular için kelime bilgisini artırmaya yönelik dersler yer almaktadır.
Aşağıda en yaygın kullanılan isimler (most common nouns) ile ilgili kelimeleri ve ilgili örnekleri bulabilirsiniz.
Aşağıdaki tabloda isim olduğu halde sıfat ya da fiil olarak da kullanılabilen kelimelere ve Türkçe karşılıklarına yer verilmiştir.
Sıfat ya da Fiil Olarak da Kullanılabilen İsimler
Bu tabloda isim, sıfat ya da fiil olarak kullanılabilen kelimelere yer verilmiştir.
agent | temsilci, vekil, gereç, gizli ajan, etkeni birim, etken, aktif, temsil etmek, vekil olmak |
budget | bütçe, bütçeye uygun, ucuz, bütçe yapmak, bütçe hazırlamak |
chance | şans, talih, fırsat, risk, şans eseri olan, şans eseri olmak, denemek, riske girmek |
character | mizaç, doğa, kişilik, karakter, röl, oymak, karakterize etmek, resmetmek |
corner | köşe, köşede olan, köşeye sıkıştırmak, viraj almak, kıstırmak, ele geçirmek |
dress | elbise, elbisenin, elbise için, resmi bir olayın- için, giyinmek, kuşanmak, yontmak, donatmak |
fat | yağ, şişman, yağlı, şişmanlatmak, besiye çekmek |
front | ön, cephe, yüz, öndeki, ön, yönelmek, karşı olmak, önünde bulunmak, yol göstermek |
fun | eğlence, keyif, eğlenceli, zevkli, şaka yapmak, takılmak |
game | oyun, maç, cesaretli, hevesli, kumar oynamak, |
glass | cam, bardak, vitrin, büyüteç, camdan yapılmış, cam yapmak, yansımak, büyüteç kullanmak |
head | kafa, baş, başkan, başta olan, başa ait, meraklı, başa geçmek, liderlik etmek, yönetmek |
holiday | tatil, bayram, tatil ile ilgili, için, tatil yapmak |
house | ev, bina, konut, evsel, ev için, ev yapımı, ev vermek, evde olmak, barınmak, iskan etmek |
joint | eklem, ortak, birleştirmek |
key | tuş, anahtar, ana, temel, asıl, ayarlamak, kilitlemek |
leather | deri, deriden, deriyle kaplamak, kamçılamak |
level | seviye, su terazisi, zemin, rakım, düz, beraber, muntazam, eşitlemek, düzeltmek, düzlemek |
master | usta, müdür, yönetici, asıl, temel, ana, üstesinden gelmek, denetim altına almak, yenmek |
minute | dakika, an, tutanak, ufak, önemsiz, dakik, taslak hazırlamak |
mother | anne, anneyle ilgili, ait, annelik yapmak, sahiplenmek |
motor | motor, makine, motorlu, devimsel, sürmek, binmek |
party | parti, partiyle ilgili, ait, parti yapmak, -e gitmek, |
plane | uçak, yüzey, düzlem, uçaklarla ilgili, ait, süzülmek, uçakla seyahat etmek (günlük kullanım) |
prize | ödül, ikramiye, ödüllü, tam, ödüle layık, paha biçmek, ganimet almak, takdir etmek, |
proof | kanıt, dayanaklı, test etmek, denemek |
purple | mor, morlu, soylu, kaba (dil), morartmak, morarmak |
salt | tuz, tuzlu, tuzlamak |
signal | işaret, göze çarpan, işaret, sinyal vermek, |
silver | gümüş, gümüşten yapılmış, ağarmak, sırlamak |
stock | stok, mal, hisse, depolanmış, depocu, hayvancılık, depolamak, stoklamak, yığmak |
time | zaman, defa, vakitli, saatli, süre tutmak, zamanlamak, ölçmek, ayarlamak, tempo tutmak |
top | zirve, baş, üste giyilen şey, en üst kat, örtü, başlıca, en iyi, üstün, ana, üste çıkmak, geçmek |
trick | hile, oyun, kandırıcı, aldatıcı, aldatmak, kandırmak |
wine | şarap, koyu kırmızı, şarap içmek |
winter | kış, kış için, ile alakalı, kışı geçirmek, kışı geçirtmek |
work | iş, görev, işle ilgili, çalışmak, işlemek, işe yaramak, etkisi olmak |