İngilizce kelimeler başlığı altında farklı konular için kelime bilgisini artırmaya yönelik dersler yer almaktadır.
Aşağıda Fransızcadan geçmiş kelimeler (French words in English) ile ilgili hazırladığımız örnekleri bulabilirsiniz.
Bu kelimeler olduğu gibi İngilizcede kullanılmaktadır.
A |
|
a la carte | Restoranlarda yemeklerin menüden seçilerek sipariş edilmesi |
a la mode | Restoranlarda tatlının dondurma ile verilmesi, dondurmalı olması |
adieu | hoşça kal, güle güle |
aide-mémoire | hatırlatıcı not |
apéritif | yemekten önce alınan içki, aperatif |
attache | ataşe, elçilik uzmanı |
au pair | genellikle bayan olan ve dil öğrenmek amacıyla yabancı ülkede aile yanında kalan, verilen işleri yapan ve onlarla yaşayan gençler |
avant-garde | yeni ve alışık olunmayan tarz |
B |
|
ballet | bale |
bon appétit | afiyet olsun |
bon voyage | iyi yolculuklar |
bouquet | çiçek demeti, buket |
bourgeois | burjuva sınıfından olan |
brunette | esmer kadın |
bureau | ofis, büro, Fransızca “masa” |
C |
|
café | kahve, kahve evi |
café au lait | sütlü kahve |
charlatan | şarlatan |
chauffeur | şoför |
chic | şık, modaya uygun |
cliche | söylenegelen ifade, söz; klişe, basmakalıp |
communique | resmî bildiri / duyuru |
cortège | cenazelerde yavaş ilerleyen insan ya da araç dizisi, Fransızcada daha geniş anlamı vardır, kortej |
crèche | kreş |
crème brulée | krema ve karamelli tatlı |
crème de la crème | iyinin de iyi |
critique | eleştiri, rapor |
cul-de-sac | çıkmaz sokak |
D |
|
décor | dekor, düzenleme |
déjà vu | “önceden görülmüş” anlamına gelen bu kelime önceden yaşamış gibi olunan duygu ve durumlar için kullanılır |
dépôt | istasyon, depo |
dossier | dosya |
E |
|
eau de Cologne | Almanya’nın Köln şehri kaynaklı bir çeşit parfüm, kolonya |
eau de toilette | parfümden daha ucuz olan, hafif esanslı koku, kolonya |
en garde | gardını al |
en route | yolda |
entre nous | aramızda |
entrée | Amerika’da ana yemek, İngiltere’de giriş yemeği anlamına gelen kelime |
entrepreneur | girişimci |
F |
|
façade | aldatıcı / yanıltıcı görünüm |
fait accompli | olmuş bitmiş |
faux pas | falso, uygunsuz haraket |
femme fatale | baştan çıkaran kadın |
fiance / e | nişanlı adam ya da kadın |
flambe | “alev alev” anlamına gelen alkol kullanılarak yapılan bir pişirme yöntemi |
force majeure | mücbir sebep |
G |
|
gaffe | gaf |
genre | tür, tarz, biçim |
grand prix | araba yarışlarında uluslararası bir seri |
H |
|
haute cuisine | üstün nitelikli, gurme yeme içme |
hors d’œuvre | iştah açıcı, aperatif |
I |
|
impasse | içinden çıkılamaz durum, açmaz |
J |
|
joie de vivre | yaşama sevinci |
L |
|
laissez-faire | bırakınız yapsınlar ideolojisi |
liaison | ilişki, bağlantı, irtibat |
M |
|
mademoiselle | matmazel |
malaise | keyifsizlik |
mêlée | arbede, karışıklık, kargaşa |
milieu | sosyal ortam / çevre |
montage | montaj |
motif | motif |
mousse | çırparak yapılan tatlı krema, saç şekillendirici köpük |
N |
|
nouveau riche | sonradan görme |
nouvelle cuisine | yeni aşçılık türü |
O |
|
omelette | omlet |
P |
|
panache | caka, gösteriş, hava atma |
par avion | hava postası |
pastiche | öncekilere benzer yapılan iş, taklit |
prêt-à-porter | hazır giyim |
R |
|
raison d’être | varoluş sebebi |
rapprochement | barışma, uzlaşma |
reconnaissance | keşif |
renaissance | “yeniden doğma” anlamına gelen 14 ve 17. yy da Avrupa’nın durumu |
réservoir | yapay göl |
S |
|
sabotage | sabatoj |
saute | sotelemek |
silhouette | silüet |
soirée | akşam partisi, suare |
soupe du jour | günün çorbası |
T |
|
télévision | yelevizyon |
tête-à-tête | baş başa |
toilette | tuvalet |
touche | kaybeden taraf, tuş |
V |
|
vinaigrette | yağlı, sirkeli bir çeşit salata sosu |
vis-à-vis | ile karşılaştırıldığında, göre |
voila! | işte! buyrun! |