İngilizce Türkçe Airport(Havaalanı) Hikayesi


İngilizce Türkçe Airport(Havaalanı) Hikayesini ve hikayenin içinde geçen kelimelerin Türkçe anlamlarını aşağıda görebilirsiniz.

 

When you go to an airport,

(Bir havaalanına gittiğinizde

you can see a lot of people.

birçok insan görebilirsiniz

not All of them are passengers.

Onların hepsi yolcu değildir

Some of them are passengers.

.. Bazıları yolcu

Some of them are relatives(relations). and friends

, bazılarıysa akraba ve arkadaştırlar

 

When you look through the window,

pencereden dışarı baktığınızda

you can see a lot of planes at the airport.

havaalanında birçok uçak görebilirsiniz

A pilot boards a plane and goes into the cockpit.

Pilot uçağa biner ve kokpite gider

He starts the engine.

(.. Motoru çalıştırır

The plane goes to the runway,

and it goes on the runway faster and faster

Uçak piste doğru gider, pistte gittikçe hızlanır

and takes off.

ve havalanır

First the wheels under the plane appear.

Uçağın altındaki tekerler görünür

The plane ascends

Uçak yükselir

When it reaches a certain height,

belirli bir yüksekliğe ulaştığında

they disappear.

Onlar gözden kaybolur

Because the wheels go inside the body of the plane.

Çünkü tekerler uçağın içine girer.)

 

There is a big building at the airport.

( Havaalanında büyük bir bina vardır

It is called the control-tower.

O kontrol kulesi olarak adlandırılır.

The people in the control-tower control the planes.

Kontrol kulesindeki insanlar uçakları kontrol ederler.

They sometimes say, “It is not your turn. Circle in the air.”

Onlar bazen ‘Bu senin sıran değil, havada dön’,

They sometimes say, “It is your turn. You can land.”

Bu senin sıran, inebilirsin’,

They sometimes say, “It is your turn. You can take off.”

‘Bu senin sıran kalkabilirsin’ derler

When they make mistakes,

Onla bir hata yaptıklarında

the planes crash into each other

. ‘.iki uçak birbiriyle çarpışır

and an accident happens.

ve kaza olur.

 

some people are injured and some people are killed.

Bazı insanlar yaralanır ve bazıları ölür)

So they must be careful

Bu yüzden dikkatli olmalılar

 

THE WORDS IN THE STORY (Hikayenin içinde geçen kelimelerin Türkçe karşılıkları)

Airport (havaalanı)

A lot of (birçok)

People (insanlar)

Passenger (yolcu)

All of them (ONLARIN hepsi)

Some of them (onların bazıları)

Relative (akraba)

Window (pencere)

Plane (uçak)

Pilot (pilot)

Cockpit (kokpit)

Engine (motor)

Runway (pist)

Fast (hızlı)

Faster (daha hızlı)

Wheel (tekerlek)

Because (çünkü)

Inside (içinde)

Body (vücud)

Big (büyük)

Building (bina)

control-tower (kontrol kulesi)

Sometimes (bazen)

Circle (çember)

air (hava)

 

THE VERBS IN THE STORY (Hikayenin içinde geçen fiillerin Türkçe karşılıkları)

Go (gitmek)

See (görmek)

look (bakmak)

board a plane (uçağa binmek)

Start (başlamak)

Start an engine (motoru çalştırmak)

take off (havalanmak)

appear (gözükmek)

disappear (gözden kaybolmak)

control (kontrol etmek)

turn (dönmek)

make a mistake (hata yapmak)

crash into (çarpışmak)

injured (yaralamak)

Kill (öldürmek)