above: üzerinde
over: üzerinde
on: üzerinde
*** above,on ve over aynı anlamı verse de, above hareket anlamı değil yer anlamı taşır. Over ise hareket anlamı taşır. On ise, bir cismin yüzeyinde anlamı taşır.
Örnek:
– The little goat could not jump over the hence. (Küçük keçi çitin üzerinden atlayamadı.)
-Clouds above look like a rabbit. (Yukarıdaki bulutlar tavşana benziyor.)
-On the top of the mountain, an old man lives. (Dağın tepesinde, yaşlı bir adam yaşıyor.)
behind: arkasında / ardında
down: aşağısında / aşağıda
in: içinde
next to: bitişiğinde /dibinde
under: altında
after: sonra gelen/ardında
below: aşağıda
end: sonunda
inside: içinde
off: dışında
right: sağında
up: yukarısında
around: etrafında
beside: yanında/bitişiğinde
far: uzakta
left: solunda
start: başında/başlangıçta
upside down: tepetaklak
before: öncesinde
between: arasında
finish: bitişinde
middle: ortasında
out: dışarıda
through: içinden/boyunca
beginning: başlangıç
bottom: dibinde
front: önünde
near: yakınında
outside: dışarıda
top: yukarıda
—
south: güney
north: kuzey
east: doğu
west: batı
northeast: kuzey doğu
southeast: güney doğu
northwest: kuzey batı
southeast: güney batı
*** South, North, West, East tek başlarına bir yer ya da bölge belirtebilirler.
Örnek:
-The conflicts in the North did not end. (Kuzeydeki çatışmalar bitmedi.)
***-ward/-wards eki arasında hiçbir fark yoktur be hemen hemen her yer-yön sıfatıyla kullanılabilir. -e doğru/yönelik anlamı katar.
Örnek:
-frontward: öne doğru / öne yönelik
-backward:geriye doğru
…