İngilizce prepositions – İngilizce durum ekleri
Under: altında
Up: yukarıya, yukarıda
Down: aşağıya, aşağıda
After: …den sonra
Before: …den önce
With: ile
Without: …sız
Of: …nın (telafuzu hafif bir “v” sesi iledir)
Off: haricinde, dışında (tek başına kullanılmaz, değimselleşmiş kalıplarda. “of” olarak telafuz edilir.)
By: ile, tarafından, …e kadar
Near: …nın yakınında, …e yakın
Next to: …nın yanına, bitişiğinde
Like: gibi
Unlike: aksine
As: olarak
From: …den, …dan, (somut olarak)
Out of: …den, …dan (soyut olarak)
Beyond: ötesinde
Behind: arkasında
Beneath: (yerin) altında
Beside: …den başka, …nın yanında
Over: üstünde (temas olmadan)
_____________________________
1.) Past (-mişti)
2.) Present (-miş)
3.) Future (-miş olacak)
D) Perfect Continuous: (-mekte) Have Been V1……ing
1.)Past (-mekteydi)
2.)Present (-mekte)
3.)Future (-mekte olacak)
—————————
Açma ve kapatma : on and off
Arada bir : once in a while
Arada sırada : betweentimes
Arada sırada : betweenwhiles
Arada sırada : every now and then
Aralıklı : intermittent
Ara sıra : every once in a while
Arasıra, bazen: occasionally
Ara sıra: on occasion
Asla : never.
asla : nowise
Aynen. : exactly
Bağlaç : conjuction
Bazen : Some times
Bile : even
Biraz bile değil : not a bit
birşey . anything
Böyle : like this
Böylece : that so
böylece : thereby, thus
Bu dahi : even
Bu yüzden : therefore
Bu durumda : in that case
Bu nedenle : therefore
Büyük olasılıkla : most likely
Büyük olasılıkla : very likely
İçin ki : that for
Demek ki : that is to say
Demektir. : means
Herhangi birşey : anything else
Her kim : whoever
Her nerede : wherever
Her ne zaman : whenever
Hiç : ever.
Hiç birşey : nothing
Hiç bir şekilde : no way
Hiç bir şekilde : on no account
Hiçbir şekilde : by no means
Hiçbir zaman : never
Kadar : until, up until
Katiyen : nohow
Kesik kesik : by snatches, in snatches
kesinlikle : not by a fraction
kesinlikle : definitely
Muhtemelen : likely
O halde : at that rate
O kadar : so much
olan veya olmayan : with or without
olsa da olmasa da. : whether or not
Öyleyse : if so
Ondan dolayı : thence
Önemli değil: not at all
Öyle ki:such that
Öyle mi? : is that so?
Pekala. : alright
Sürece(-dığı s.) : as long as
Şartıyla: provided that
Şöyleki, : it just
Şöyle ki.: is as follows. that follows
Exactly : tam
Ünlem : exclamation
Yani : so
Yerlerde : in places
Yeter ki : say it
Zaman zaman : now and then
zaman zaman : now and again
Zaman zaman : from time to time
Zerre kadar bile değil : not an iota
Elbette : certainly
Kesinlikle : definitely
Mttlaka : absolutely
Emin : sure
Kesin olarak : precisely
Karalılıkla : decidedly
Açıkla : expressly
Gerçekten : really
Kendinden emin biçimde : assuredly
Vurgulayarak : emphatically
Açıkça : flatly
Dobra dobra : roundly
Kefil : surety
Boş boş : blankly
Kendi itirafı ile : declaredly
Tam olarak : exactly
Olup olmadığını : whether
—————————
uyum halinde : in tune
Hatta : even
Aslında : in fact
madem ki : insomuch as
o kadar ki : insomuch that
sırf : mere.
düpedüz : sheer.
saf : pure.
kesin : stark
basitçe : simply.
yalnızca : merely.
sadece : solely.
tamamen : purely.
özel : exclusively.
özel : special
üyeye özel : private
spesifik : specific
belirli : particular
ayrıcalıklı : exclusive
bireysel : individual
kişisel : personal
tescilli : proprietary
geçici : ad hoc
ayırıcı, özel : distinctive
uygun : proper
samimi : intimate
tuhaf : peculiar
hususi : especial
olağanüstü : extraordinary
mahrem : privy
devlet : state
tek : sole
kendi kendine : self