Bu yazımızda yabancı bir ülkede yemek yemeye gittiğinizde, rezervasyon yaptırırken, hesabı isterken, sipariş verirken kısacası karnınızın acıkmasıyla başlayıp doyana kadar süren bu serüveninizde size yardımcı olabilecek İngilizce kalıplara ve onların türkçelerine yer verdik.
Öncelikle İngilizcede öğün isimlerini nasıl söyleyeceğimizi hatırlayalım
*Breakfast: Kahvaltı
*Brunch : Geç yapılan kahvaltı
*Lunch: Öğle yemeği
*Dinner: Akşam yemeği
Size sorulabilecek sorular
How many seats do you need?
Kaç kişilik yer istiyorsunuz?
How many guests will you be in your group?
Kaç kişi olacaksınız?
Could you please tell me when you will be coming?
Lütfen ne zaman geleceğinizi söyler misiniz?
Verebileceğiniz cevaplar
I’d like to make a reservation.
Rezervasyon yaptırmak istiyorum.
I’d like to make a reservation under the name of…
…adına rezervasyon yaptırmak istiyorum.
I’d like to make a dinner reservation.
Akşam yemeği için rezervasyon yaptırmak istiyorum.
We need the reservation for Friday night.
Cuma gecesi için rezervasyon yaptrmak istiyoruz.
We need a reservation for two people.
İki kişilik rezervasyon yaptırmak istiyoruz.
Garsonun size söyleyebilecekleri
Do you have a reservation?
Rezervasyonunuz var mı?
How many seats do you need?
Kaç kişilik yere ihtiyacınız var?
Here are the menus.
Buyrun menüler.
Would you like to order now?
Sipariş vermek ister misiniz?
I could seat you here if you would like.
İsterseniz sizi buraya alabilirim.
Could I take your order?
Siparişinizi alabilir miyim?
Sizin söyleyebilecekleriniz
We have a reservation.
Rezervasyonumuz var.
We would like to drink something while we are waiting.
Beklerken bir şeyler içmek istiyoruz.
Is there anything you recommend?
Önerdiğiniz bir şey var mı?
We prefer an outside table.
Dışarıda bir masa tercihimizdir.
Yiyecek ve içeçek çeşitlerine bir göz atalım..
Appetizer
aperitif/meze
Main course / main dish
Ana yemek
Dessert
Tatlı
Soft Drinks
Alkolsüz içecek
Alcoholic Beverages
Alkollü içeçekler
Garsonun sorabileceği sorular
What would you like to start with?
Başlangıçta ne alırsınız?
What would you like for main course?
Ana yemek için ne alırsınız?
Anything to drink?
İçecek bir şeyler?
Would you like to offer anything off the dessert menu?
Tatlı menüsünden herhangibir şey alır mısınız?
Would you like to order anything else?
Başka bir isteğiniz var mı?
Sipariş verirken söyleyebilecekleriniz
As a main course I would like roast beef.
Ana yemek olarak biftek istiyorum.
Apple pie sounds great.
Elmalı turta kulağa hoş geliyor.
Could you please bring us some water please?
Su alabilir miyiz lütfen?
We would like two coffees.
İki kahve istiyoruz.
May I get a glass of wine?
Bir kadeh şarap alabilir miyim lütfen?
Can I substitute the…. For……?
….yı …. ile değiştirebilir miyim?
Can I get a refill?
İçeceğimi tazeler misiniz?
Can I get it without garlic?
Sarımsaksız olabilir mi?
May I have the bill?
Hesabı alabilir miyim?
Could I have the bill please?
Hesabı alabilir miyim lütfen?
We would like to pay separately.
Ayrı ayrı ödemek istiyoruz.
Good appetite!
Afiyet olsun
The service has been very great.
Hizmet oldukça iyiydi.
Our dinner was very nice.
Akşam yemeğimiz güzeldi.
I really enjoyed it.
Gerçekten hoşuma gitti.
We will absolutely come again.
Kesinlikle tekrar geleceğiz.
I don’t want to complain but it doesn’t taste very good.
Şikayet etmek istemem ama yemek çok lezzetli değil.
Could you please heat this up?
Bunu biraz ısıtabilir misiniz?
Spicy: acılı/ baharatlı
Mild: acısız
Salty: tuzlu
Sour: ekşi
Fresh: taze
Rotten: çürük
Over-cooked: fazla pişmiş
Bland: tatsız
Fork: çatal
Spoon: kaşık
Knife: bıçak
Cutlery: çatal, kaşık, bıçak takımı (servis)
in the weeds: garsonun aşırı yoğun olması
Traditional cooking:
Plating: yemek tabağı düzenleme/süsleme
To back order something: bir şeyin yenisini sipariş etmek
Party: bir restorana gelen topluluğa party denir.
Örnek Diyalog
Waiter: Hello, how can I help you?
Merhaba size nasıl yardımcı olabilirim?
A: We have a reservation under the name of James Lukas.
James Lukas adına rezervasyonumuz var.
Waiter: Welcome Mr.Lukas. Your table is ready.
Hoşgeldiniz Mr. Lukas. Masanız hazır.
(sipariş verirken)
Waiter: May I take your order?
Siparişinizi alabilir miyim?
A: Yes, I’d like to eat chicken wings.
Evet, tavuk kanadı istiyorum.
Waiter: Yes sir. Would you like something to drink?
Peki efendim. İçecek bir şeyler arzu eder misiniz?
A: I’d like to drink coke.
Kola istiyorum.
(hesabı öderken)
A: Can we get the bill please?
Hesabı alabilir miyiz lütfen?
Waiter: Of course. Here it is.
Tabiiki. Buyrun.
A: Thank you. $30, here you are.
Teşekkürler. $30, buyrun.
Waiter: Goodbye. Come again please.
Hoşçakalın. Yine gelin.
Farklı Restoranlarda Farklı Şekillerde Görebileceğiniz Ama Aynı Anlama Gelen Kelimeler
Main course / entrée / main dish
(ana yemek )
Beverage / drink
(içecek)
Starter/appetizer
(aperitif, başlangıç)
Server / waiter
(garson)
The bill / the check
(hesap)