2015-2016 Eğitim öğretim yılı 6. (altıncı) sınıflar 3. (üçüncü) ünite A DAY IN MY CITY kelimelerinin İngilizce ve Türkçeleri aşağıda verilmiştir. ENGLISH NET 6 kitabı kelimeleridir.
A DAY IN MY CITY |
ŞEHRİMDE BİR GÜN |
24. Sayfadaki Kelimeler |
|
talk about the followings | aşağıdakiler hakkında konuşunuz |
live | yaşamak |
city | şehir |
country | kırsal |
environment | çevre |
somewhere different | farklı bir yer |
where | neresi, nerede, nereye |
25. Sayfadaki Kelimeler |
|
quiet and lovely place | sessiz ve şirin bir yer |
house with a garden. | bahçeli bir ev |
today is a big day for us | bugün bizim için büyük gün |
apartment | apartman |
everybody is busy now | şimdi herkes meşgul |
my elder brother | abim |
feed | beslemek |
dog | köpek |
good boy | aferin oğluma |
oh, dear | aman tanrım |
cry | ağlamak |
can’t (can find) | amamak, ememek (bulamamak) |
doll | oyuncak bebek |
there it is | işte orada, hah işte burada |
suitcases | valizler, bagajlar |
gosh | aman, aman tanrım |
still | hâlâ |
hurry | acele etmek |
short trip | kısa gezi |
three | üç |
at the moment | şu anda |
get dressed | giyinmek |
prepare breakfast | kahvaltıyı hazırlamak |
26. Sayfadaki Kelimeler |
|
theatre | tiyatro |
Chinese restaurant | Çin lokantası, restoranı |
28. Sayfadaki Kelimeler |
|
buy | satın almak |
new | yeni |
clothes | kıyafetler |
for her/his/itself, myself | kendine, kendime |
street cats | sokak kedileri |
wait in a line | sırada beklemek |
cinema tickets | sinema biletleri |
car | araba |
crowded, noisy | kalabalık, gürültülü |
complete | tamamlamak |
correct form of the verbs | fiillerin doğru hâlleri |
box | kutu |
cross | karşıya geçmek, karşıdan karşıya geçmek |
have | sahip olmak |
eat | yemek |
wait | beklemek |
direct | yönlendirmek |
downtown | şehir merkezi |
busier | daha yoğun |
around | etrafta, etrafı, etrafa |
things | şeyler |
girl | kız |
street | cadde |
traffic lights | trafik ışıkları |
police officer | polis memuru |
bus stop | otobüs durağı |
next bus | bir sonraki otobüs |
have fun | eğlenmek |
miming game | sessiz sinema |
mime | mimik ve hareketlerle anlatmak |
try | denemek |
cleaning | temizleme |
hand | el |
birds | kuşlar |
28. Sayfadaki Kelimeler |
|
exciting | heyecan verici |
boring | sıkıcı |
city life | şehir hayatı, yaşamı |
funnier | daha eğlenceli |
easier | daha kolay |
more crowded | daha kalabalık |
relaxing | rahatlatıcı |
quieter | daha sessiz |
noisier | daha gürültülü |
dirtier | daha kirli |
cleaner | daha temiz |
29. Sayfadaki Kelimeler |
|
as in the example | örnekte olduğu gibi |
key words | anahtar sözcükler |
tall | uzun, yüksek |
skyscrapers | gökdelenler |
fast | hızlı |
plane | uçak |
train | tren |
adventure movie | macera filmi |
soap opera | pembe dizi |
30. Sayfadaki Kelimeler |
|
larger | daha büyük |
take a photo | fotoğraf çekmek |
neighbourhood | mahalle |
describe | tarif etmek, anlatmak |
professions | meslekler |
as well | …de, …da |
go out | dışarı çık |
balcony | balkon |
observe | gözlemlemek |
carefully | dikkatlice |
cut out | kesmek |
speech bubbles | konuşma balonları |
stick | yapıştırmak |