Geçmişte yaptığımız yeteneklerden bahsederken kullanılır.
Could Olumlu cümleler:
I could swim when I was young.
(Gençken yüzebilirdim.)
She could sing a song.
( O şarkı söyleyebilirdi.)
They could draw pictures.
( Onlar resim çizebilirlerdi.)
My grandfather could climb a tree.
(Dedem ağaca tırmanabilirdi.)
Could Olumsuz cümleler:
We couldn’t go out.
( Dışarı çıkamazdık.)
She couldn’t wear make up.
( Makyaj yapamazdı.)
He couldn’t go to England.
( O İngiltere’ye gidemezdi.)
My grandmother couldn’t drive a car.
( Ninem araba süremezdi.)
Could Soru Cümleleri:
Could you swim when you were young? Yes, I could.
( Gençken yüzebilir miydin? Evet yüzebilirdim.)
What could they draw? They could draw a horse.
(Onlar ne çizebilirlerdi? At çizebilirlerdi.)
Could your parents dance Harmandalı ? No, they couldn’t.
( Ailen Harmandalı oynayabilirler miydi? Hayır oynayamazdı.)
See, hear, ve understand fiilleriyle kullanılır.
It was dark outside but I could see the snow.
(Dışarısı karanlıktı ama karı görebiliyordum.)
There was too much noise but I could hear the music.
( Çok gürültü vardı ama müziği duyabiliyordum.)
I didn’t hear the problem from the beginning, but I could understand.
( Sorunu baştan duymadım ama anlayabiliyordum.)
Olasılık ve ihtimal ve teklif anlamında kullanılabilir.
It could rain tomorrow.
( Yarın yağmur yağabilir.)
I couldn’t snow this evening. ( Bu akşam kar yağamaz.)
What could we do after the course? We could go for a picnic.
( Kurstan sonra ne yapabiliriz. Pikniğe gidebiliriz.)
The telephone is ringing. Who could it be ? It could be Sam.
( Telefon çalıyor kim olabilir? Sam olabilir.)
Rica cümlelerinde kullanılır.
Could you please repeat after me ?
( Lütfen benden sonra tekrar eder misiniz?)
Could you please open the window?
(Lütfen pencereyi açar mısınız?
Could you please explain the question?
( Lütfen soruyu açıklar mısınız?)
Could you please help me ?
( Lütfen bana yardım eder misin?)