Demonstratives (İşaret sıfatları)


DEMONSTRATIVES

(İngilizce İşaret sıfatları)

 

  1. a) Demonstratives (İşaret sıfatları) this, that, these, those kelimeleridir. Bunlar hem sıfat olarak yani bir isimden önce, hem de zamir olarak yani isim olmadan kullanılabilir.

This is my car. This car is mine.

(Bu benim arabam. Bu araba benim)

Those are Turkish soldiers over there. Those soldier over there are Turkish soldiers.

 (Şu oradakiler Türk askerleri. Oradaki şu askerler Türk askerleri

 

This ve that tekil; these ve those çoğuldur:

These books are worth reading.

(Bu kitaplar okumaya değer)

This book is good for English learners.

(Bu kitap İngilizce öğrencileri için iyidir)

 

  1. b) Use of “this/these”

(“This/these” kullanımı )

 

  • “This/these” yanımızdaki varlıkları göstermek için kullanılır.

This car here is my father’s.

(Buradaki bu araba babamın)

I’m carrying these parcels home.

(Bu paketleri eve taşıyorum)

 

  • Şimdiki veya gelecekle ilgili durumlar için “this/these” kullanılabilir.

We’re working in the garden this week.

(Bu hafta bahçede çalışıyoruz)

This is my first day.

(Bu benim ilk günüm)

 

  • Söyleyeceğimiz bir şey için “this/these” kullanılabilir.

Listen. This is a funny joke. One day, a man goes to hospital….

(Dinle. Bu komik bir fıkra. Birgün bir adam hastaneye gider…)

 

  • Kişileri tanıtırken kullanılır“this/these” kullanılabilir.

Hello? This is Kevin. (telephone)

These are my friends. Meet them.

 

  • İçinde veya yakınımızda olduğumuz yer için kullanılabilir.

This room is mine.

(Bu oda benim)

I live in this city.

(Bu şehirde yaşıyorum)

 

 

  1. c) Use of “that/those”

 

“That/those” uzaklık ve geçmiş çağrıştırır.

 

  • “That/those” uzaktaki varlıkları belirtmek için kullanılır.

Look! That’s an eagle in the sky.

(Bak! Şu gökyüzündeki bir kartal)

Who are those people over there?

(Oradaki şu insanlar kim?)

 

  • “That/those” geçmiş şeyleri belirtmek için kullanılabilir.

I remember John’s birthday. That was a great party.

(John’un doğum gününü hatırlıyorum)

 

  • Söylenmiş bir fikir için kullanılabilir.

‘You are very late.’ ‘I am. I already know that.’

(Sen çok geç kaldın. Öyleyim. Bunu zaten biliyorum)

‘Bill broke his nose’ ‘Oh, that was awful.’

(Bill burnunu kırdı. Bu çok kötü)

 

  • Telefonda karşımızdakinin kim olduğunu sormak için kullanılabilir.

‘Who’s that speaking?’

(Konuşan kim?)