İngiliz Sınıf Kuralları, Emir Kipi, must mustn’t Konu Anlatımı


İngilizce sınıf kuralları hakkında cümleler “imperative” yani “emir kipi”yle oluşturulabilir.

Imperative cümleler ile birinin bir şeyi yapmasını ya da yapmamasını söyleriz. Bu cümle yapısında özne yoktur, çünkü doğrudan karşımızdaki kişiye ya da kişilere “yap(ın)” ya da “yapma(yın)” deriz.

Cümlelerde eylem olmak zorundadır.

Örneğin;

Listen to your teacher! (Öğretmenini dinle! / Öğretmeninizi dinleyin!)

Be quiet! (Sessiz ol! / Sessiz olun!)

Do your homeworks! (Ödevlerini yap! / Ödevlerinizi yapın!)

Open your books! (Kitaplarını ! / Kitaplarınızı açın!)

Respect to your teacher and to your friends. (Öğretmenine ve arkadaşlarına karşı saygılı ol. / Öğretmeninize ve arkadaşlarınıza karşı saygılı olun.)

Be polite to others. (Diğer insanlara karşı kibar ol. / Diğer insanlara karşı kibar olun.)

Keep the classroom clean. (Sınıfı temiz tut. / Sınıfı temiz tutun.)

Knock the door when you’re late. (Geç kaldığında kapıyı çal. / Geç kaldığınızda kapıyı çalın.)

Be in the classroom when ring bells. (Zil çaldığında sınıfta ol. / Zil çaldığında sınıfta olun.)

Raise your hand to speak. (Konuşmak için elini kaldır. / Konuşmak için elinizi kaldırın.)

 

Imperative cümlelerde daha kibar olması açısından cümlenin başına ya da sonuna “please(lütfen)” getirebiliriz;

Open your books please. / Please, open your books.

Be quiet please. / Please, be quiet.

Do your homeworks please. / Please, do your homeworks.

 

Yukarıdaki cümleler olumlu imperative cümlelerdi. Eğer imperative’de olumsuz cümle oluşturmak istiyorsak eylemden önce “Don’t” getirmemiz gerekir. Olumsuz imperative cümleleriyle bazı sınıf kuralları aşağıda verilmiştir, inceleyiniz.

Don’t be late for lessons. (Derslere geç kalma. / Derslere geç kalmayın.)

Don’t make noise. (Gürültü yapma. / Gürültü yapmayın.)

Don’t disturb others. (Diğer insanları rahatsız etme. / Diğer insanları rahatsız etmeyin.)

Don’t chat during the lesson. (Ders sırasında konuşma. / Ders sırasında konuşmayın.)

Don’t go out during the lesson. (Ders sırasında dışarı çıkma. / Ders sırasında dışarı çıkmayın.)

Don’t eat or drink during the lesson. (Derste bir şeyler yiyip içme. / Derste bir şeyler yiyip içmeyin.)

Don’t run in the corridors. (Koridorlarda koşma. / Koridorlarda koşmayın.)

Don’t throw garbage in the classroom. (Sınıfta yere çöp atma. / Sınıfta yere çöp atmayın.)

 

Olumsuz imperative cümlelerin de başına ya da sonuna “please(lütfen)” getirerek daha kibar cümleler oluşturulabilir;

Don’t make noise please. / Please, don’t make noise.

Don’t be late please. / Please, don’t be late.

Don’t disturb others please. / Please, don’t disturb others.

 

Sınıf kurallarını kullanarak “must” ya da “mustn’t” ile cümleler oluşturmak da mümkündür.

 

Must” bir şeyi yapmamız gerektiğini belirtirken, “mustn’t” ise tam tersi bir şeyi yapmamamız gerektiğini belirtir ve ‘must’ ya da ‘mustn’t’dan sonra mutlaka bir verb(eylem) kullanmak zorundayızdır.

 

“Must” ve “mustn’t” tüm öznelerde aynı şekilde olup hiçbir ek alamaz;

 

Örnek cümleler;

Olumlu;

We must listen to our teacher carefully. (Öğretmenimizi dikkatli bir şekilde dinlemeliyiz.)

Students must obey the school rules. (Öğrenciler okul kurallarına uymalılar.)

You must raise your hand to speak. (Konuşmak için elini kaldırmalısın.)

She must do her homeworks on time. (Ödevlerini zamanında yapmalı.)

You must bring right materials for the lesson. (Ders için doğru materyalleri getirmelisin.)

Students must be in the classroom when ring bells. (Zil çaldığında öğrenciler sınıfta olmalılar.)

 

Olumsuz;

You mustn’t cheat in the exams. (Sınavlarda kopya çekmemelisin.)

Students mustn’t run in the corridors. (Öğrenciler koridorlarda koşmamalılar.)

Joe mustn’t be late for school. (Joe okula geç kalmamalı.)

You mustn’t throw garbage in the classroom. (Sınıfta yere çöp atmamalısın.)

People mustn’t disturb other people. (İnsanlar diğer insanları rahatsız etmemeliler.)

Students mustn’t chat during the lesson. (Öğrenciler ders esnasında konuşmamalılar.)