MUST / MUST NOT


 

MUST / MUST NOT

Bir zorunluluk ifadesi olarak kullanılan “MUST” bir şeyin yada bir durumun “çok gerekli yada zorunlu” olması anlamındadır. Günlük yazı ve konuşma dilinde “HAVE TO” dan daha az sıklıkla kullanılır.

 

1- Necessity and strong orders or advice (Gereklilik ya da zorunluluk):

– Everybody in a family must work. /  Ailede herkes çalışmalıdır. (Ailede herkes çalışmak zorundadır)

– We must save up some money for the future. / Gelecek için biraz para biriktirmeliyiz. (Gelecek için biraz para biriktirmek zorundadır)

 

2- Obligation referring to present or future (Mecburiyet):

– We must stop when the light is red. /  Trafik ışığı kırmızı yandığında durmalıyız.

– You must pay our debt immediately. /  Borcunu hemen ödemek zorundasın-ödemelisin.

 

3- To learn the wishes or intentions of the man we are talking to

 

(Birisinin niyetini ya da isteğini öğrenmek için kullanılır):

 

 

– Must I open the windows?

 

– Pencereleri açmak zorunda mıyım?

 

– Why must you see him?

 

– Onu niçin görmen gerekiyor?

 

 

4- Prohibition and command with mustn’t.

 

(Yasaklama ya da direktif verme):

 

 

– You must not smoke on a bus.

 

– Otobüste sigara içmemelisiniz / sigara içmek yasak.

 

 

5- Deduction, logical conclusion (durumdan mantıksal sonuç çıkarma):

 

A: Nancy is yawning. (Nancy esniyor.)

 

B: She must be sleepy. (Uykusu gelmiş olmalı.)

 

 

Logical conclusion:

 

C: Amy plays tennis everyday. She must like to play tennis.

 

Amy her gün tenis oynuyor. O tenisten hoşlanıyor olmalı.

 

Necessity:

 

D: If you want to get into the movie theatre, you must buy a ticket.

 

Eğer tiyatroya girmek istiyorsan bilet almalısın.

 

 

“must”ın, “C” cümlesinde olduğu gibi mantıksal bir sonuç çıkarma ve “D” cümlesinde olduğu gibi bir gereklilik ifade ettiğine dikkat ediniz.

 

Negative logical conclusion:

 

E: Eric ate everything on his plate except the pickle. He must not like pickles.

 

Eric, turşudan başka tabağındaki her şeyi yedi. O turşudan hoşlanmıyor olmalı.

 

 

Prohibition:

 

F: There are sharks in the ocean near our hotel. We must not go there.

 

Bizim otelin yakınında okyanusta köpek balıkları var. Oraya gitmemeliyiz.

 

 

“Must not”; “E” cümlesinde olduğu gibi olumsuz mantıksal sonuç çıkarma ve, “F” cümlesinde olduğu gibi bir yasaklama ifade ettiğine dikkat edin.

 

 

6- In indirect speech (Dolaylı anlatım):

 

– He said we must stop when the light is red.

 

– Kırmızı ışık yandığında durmamız gerektiğini söyledi.

 

 

7- Expresses strong possibility/thought about the past with

 

must have + past participle (Kuvvetli ihtimal ya da düşünce):

 

 

– The man is not breathing, he must have died.

 

– Adam nefes almıyor, ölmüş olmalı / olsa gerek.

 

-You must pay the bill before you leave the restaurant.

(Restarondan ayrılmadan önce hesabı ödemelisin.)

-You must visit the art gallery. The paintings are wonderful there

(Sanat galerisini ziyaret etmelisin.Orada resimler harika)

– You must do your homework.

(Ev ödevini yapmalısın.)

– You are ill,you must see the doctor.

(Hastasın,doktora görünmelisin.)

– Children must keep their rooms tidy.

(Çocuklar odalarını toplu tutmalıdır.)

 

* Must” ın ikinci bir kullanım yeri de, kendimizin için yapılaması gerekli ve faydalı şeyler için söylediğimiz cümlelerdir.

 

– I am really tired.I must go home now.

(Gerçekten yorgunum.Şimdi eve gitmeliyim.)

– Tomorrow is Jill”s birthday,we must buy her a present.

(Yarın Jill”in doğumgünü,ona hediye almalıyız)

 

MUSTN”T

 

* Mustn”t ile insanlara ne yapmamaları gerektiğini söyleriz. -You mustn”t tell lies.

(Yalan söylememelisin.)

-You mustn”t be late for school.

(Okula geç kalmamalısın.)

-You mustn”t eat food in class.

(Sınıfta yiyecek yememelisin)

 

* Şimdiki ve gelecekteki ifadeler için kullanırız.

You must take your umbrella tomorrow. / Yarın şemsiyeni almalısın.

We must go on holiday next month. / Gelecek ay tatile çıkmalıyız.

 

The windows are very dirty. I must clean them. / Pencereler çok kirli. Onları temizlemeliyim.

It’s fantastic film. You must see it. / Harika bir film. Onu görmelisin.

We must go to the bank today. We haven’t got any money. / Bugün bankaya gitmeliyiz. Paramız kalmadı.

I must hurry. I mustn’t be late. / Acele etmeliyim. Geç kalmamalıyım.

I mustn’t forget to phone Julia. / Julia’ya telefon etmeyi unutmamalıyım.

Be happy! You mustn’t be sad. (Mutlu ol. Üzülmemelisin.

You mustn’t touch the pictures. / (Resimlere dokunmamalısın.

You must learn to drive. It will be very useful. / (Araba sürmeyi öğrenmelisin. Faydalı olabilir.

 

Must not Kullanımı

Must not yasaklanmış olan durumları ifade ederken yada yapılması uygun olmayan durumları ifade ederken kullanılır. urumları anlatmak için kullanılır. Eylemin olumsuz zorunluluğu denilebilinir. Gelecek zamana doğru yapılacak bir zaman ifadesi vardır.

MUST NOT’IN GENEL YAPISI

Özne + must not + esas fiil (V1)  /  Subject + Helping V(must not) + V1

must / must not kullanımlarından sonra to kullanılmaz.

Onlar senin kitabını unutmamalılar.

They mustn’t forget your book. >> Doğru

They mustn’t to forget his book. >> Yanlış

 

Youmustn’tinterrupthim.

Studentsmust notbelate.

 

You mustn’t arrive late. ( You mustn’t to arrive late. değil!)

She mustn’t eat so much fatty food. / Çok fazla yağlı yiyecekler yememeliyim.

We must not run in room. / Odada koşmamalıyız.

They must not smoke indoor. / Kapalı yerlerde sigara içmemeliler.

You must not drink alcohol while working. / Çalışırken alkol içmemelisin.

Geçmişten söz ederken must not kullanılmaz. Diğer modal verbler kullanılır.

You are not allowed for stay. / Kalmak için izniniz yok.

I couldn’t park my car inside the Big Park. / Arabamı Büyük Park içine park edemedim.