İngilizce kelimeler başlığı altında farklı konular için kelime bilgisini artırmaya yönelik dersler yer almaktadır. Aşağıda hem sayılabilen hem de sayılamayan isimler (both countable and uncountable nouns) ile ilgili kelimeleri ve örnekleri bulabilirsiniz.
Aşağıdaki tablo her kelimenin sayılamayan anlamı solda sayılabilen olarak kullanıldığında anlamı sağda olacak şekilde hazırlanmıştır.
accommodation |
|
Sayılamayan – Uncountable |
Sayılabilen – Countable |
kalacak bir yer anlamında |
insanlar ya da örgütler arasındaki uzlaşmalar anlamında |
aid |
|
ihtiyacı olanlara verilen para ya da yardım anlamında |
bir şeyi yapmada yardımcı şeyler anlamında |
air |
|
dünyayı saran gazların tümü anlamında |
melodi, ezgi anlamında (eski kullanım kelime) |
art |
|
tablo, heykel, çizim vs. anlamında |
özel yetenek ve eğitim gerektiren aktivite anlamında |
ballet |
|
hikaye anlatmak için kullanılan dans türü anlamında |
belli bir bale oyunu anlamında |
beauty |
|
bir şey ya da kimseyi güzel yapan nitelik anlamında |
güzel bir bayan ya da göz alıcı bir nesne söz konusu ise |
beer |
|
alkollü içecek anlamında |
bir bardak bira anlamında |
blood |
|
vücuttaki kırmızı sıvı anlamında |
gösteriş yapmayı seven zengin adam anlamındaki eski kullanım kelime |
bread |
|
buğday ve diğer tahıllardan yapılan yaygın yiyecek anlamında |
ekmeğin özel bir türü anlamında |
business |
|
para karşılığı şeyler alma, satma ya da yapma işi anlamında |
işletme, kuruluş anlamında |
cheese |
|
katı süt mamulü anlamında |
peynirin özel bir türü anlamında |
cinema |
|
filmlerin yapılması ve pazarlanması anlamında |
filmlerin izlendiği yer anlamında |
coffee |
|
kavrulmuş çekirdeklerden yapılan içecek anlamında |
bir fincan kahve anlamında |
currency |
|
bir ülkede kullanılan kağıt ve demir para bütünü anlamında |
belli bir ülkedeki para birimi anlamında |
danger |
|
kötü bir şeyin olma olasılığı anlamında |
zarar verebilecek kişi ya da şey anlamında |
delight |
|
sevinç, zevk, haz duygusu anlamında |
neşe keyif veren şeyler anlamında |
depression |
|
depresyon duygusu için |
ekonomik kriz, bunalım, çöküntü anlamında |
dessert |
|
yemeğin sonunda yenen tatlı yiyecek anlamında |
tatlının belli bir türü söz konusu olduğunda |
distribution |
|
eşyaların kişi ve dükkanlara dağıtılması anlamında |
bir hastalığın, dilin, türün vb. yeryüzüne dağılımı anlamında |
employment |
|
iş verme ya da işe sahip olma durumu anlamında |
genelde bir kontrat ile ücret karşılığı emek değişimi anlamında |
enjoyment |
|
bir şeyden alınan zevk, eğlence anlamında |
zevk, eğlence veren bir aktivite ya da tecrübe anlamında |
entertainment |
|
film, konser, spor, TV programı gibi şeylerin seyircilerini eğlendirmesi anlamında |
eğlendiren belli bir aktive ya da şey anlamında |
failure |
|
başarısızlık anlamında |
başarısız olan bir kişi ya da şey anlamında |
faith |
|
inanç, iman, güven anlamında |
din anlamında |
food |
|
insan ve hayvanların yediği yiyecek anlamında |
belli bir tür yiyecek anlamında |
freedom |
|
özgürlük, özgür olma durumu anlamında |
özgürlük hakkı anlamında |
fruit |
|
meyve anlamında |
belli bir meyve ya da meyve türü anlamında |
fuel |
|
ısı ya da enerji için yakılarak kullanılanların genel adı anlamında |
belli bir yakıt anlamında |
gas |
|
sıvı ya da katı olmayan madde hali anlamında |
belli bir gaz söz konusu olduğunda |
glass |
|
pencere, şişe vb. yapmadan kullanılan materyal anlamında |
cam bir su bardağı anlamında |
gold |
|
mücevher yapımında kullanılan değerli bir maden anlamında |
altın madalya, ya da altına benzer renk anlamında |
gossip |
|
insanların özel hayatları hakkında genelde yalan ve abartma olan hikayeler anlamında |
dedikodu anlatmayı ve dinlemeyi seven kişi anlamında |
grammar |
|
dil kuralları anlamında |
dilbilgisi kurallarını anlatan bir kitap anlamında |
grass |
|
koyun, at, inek gibi hayvanların yediği yaygın bir bitki türü anlamında |
belli bir ot türü söz konusu olduğunda |
ground |
|
Dünyanın yüzeyi anlamında |
belli bir amaç için kullanılan yer anlamında |
hair |
|
kafadaki lif topluluğu anlamında |
bir saç teli anlamında |
heat |
|
sıcak olma niteliği anlamında |
eleme turu, yarışması anlamında |
height |
|
bir şey ya da kimsenin yüksekliği anlamında |
yüksek bir yer ya da konum anlamında |
ice cream |
|
sütten yapılan donmuş tatlı yiyecek anlamında |
bir kaptaki, çubuk ya da külahtaki dondurma anlamında |
injustice |
|
adil olmayan muamele ya da hatalı hukuki karar anlamında |
adil olmayan bir eylem, hüküm ya da durum anlamında |
intelligence |
|
karmaşık fikirler üzerine düşünme ve anlama yeteneği anlamında |
belli bir tür ya da sınıf akıl, zekâ anlamında |
iron |
|
sert ve dayanıklı bir metal anlamında |
elbiselerdeki kırışıkları gidermek için kullanılan küçük ev aleti anlamında |
irony |
|
insanların düşündüklerinin tam tersini söyledikleri mizah anlamında |
ironi içeren bir durum ya da olay anlamında |
jam |
|
meyvelerden yapılarak genelde ekmeğin üzerine sürülen tatlı yiyecek anlamında |
pek çok aracın trafikte sıkışıp kalması ya da zor bir durum anlamında |
jealousy |
|
sevdiğiniz kişinin bir başkasını istediğini düşündüğünüzde ya da istediğiniz bir şeye başkasının sahip olduğunda hissettiğiniz mutsuzluk |
kıskançlık gösteren bir davranış ya da tutum anlamında |
joy |
|
neşe, mutluluk, sevinç duygusu anlamında |
zevk, keyif, haz veren şey anlamında |
juice |
|
meyve ya da sebzelerden sıkıldıklarında çıkan su anlamında |
bir bardak meyve suyu ya da belli bir meyve suyu anlamında |
kindness |
|
insan ve hayvanlara nazik olma niteliği |
nazik bir eylem anlamında |
land |
|
dünyanın yüzeyi ya da bu yüzeyin bir bölümü anlamında |
bir ülke ya da bölge anlamında |
love |
|
birisine duyulan büyük beğeni anlamında |
aşık olunan bir kimse ya da şey anlamında |
marble |
|
yapılarda kullanılan bir taş türü anlamında |
misket anlamında |
meat |
|
yiyecek olarak tüketilen hayvan eti anlamında |
belli bir et türü anlamında |
metal |
|
demir, bakır, altın vb. gibi çıkarılabilen bir materyal anlamında |
belli bir metal türü anlamında |
nature |
|
tüm canlılar ve yaşadıkları ortam anlamında |
bir insan ya da hayvanın temel özelliği, huyu anlamında |
noise |
|
yüksek ya da rahatsız edici ses anlamında |
belli bir ses anlamında |
oil |
|
yakıt için yer altından çıkarılan ya da yemek yapımında kullanılan koyu sıvı anlamında |
belli bir çeşit yağ anlamında |
paper |
|
üzerine yazmak bir şeyleri sarmak için kullanılan materyal anlamında |
gazete anlamında |
passion |
|
çok güçlü duygu ve his anlamında |
bir kişi ya da şeye karşı duyulan tutku anlamında |
power |
|
insan, mekan ya da şeyleri kontrol etme kabiliyeti |
siyasi, ekonomik ya da askeri açıdan güçlü bir ülke anlamında |
pride |
|
kendiniz ya da tanıdığınız birinin özel bir şeye ulaşması durumunda hissedilen olumlu duygu anlamında |
bir grup aslan anlamında |
production |
|
şeyler üretme ya da yapma süreci |
film, gösteri, televizyon ya da radyo programı anlamında |
pronunciation |
|
bir dili konuşurken çıkarılan sesler anlamında |
bir dili konuşurken belli bir şekilde ses çıkarma anlamında |
quality |
|
bir şeyin standardı ya da ne kadar iyi olduğu anlamında |
bir kimse ya da şeyin belli bir özelliği anlamında |
quantity |
|
bir şeyin miktarı anlamında |
bir şeyin belli bir miktarı ya da sayısı anlamında |
room |
|
bir şey için gerekli yer anlamında |
tavan, taban ve duvarların olduğu bina içindeki bölüm anlamında |
salad |
|
lahana, domates, salatalık vb. çiğ sebzelerin karıştırılması anlamında |
bir porsiyon ya da belli bir salata türü anlamında |
satire |
|
bir şey ya da kimseyi eleştirmek için kullanılan mizah anlamında |
taşlama (hiciv)) içeren bir film, kitap, vs. anlamında |
silence |
|
tam olarak ses yokluğu anlamında |
kimsenin konuşmadığı bir zaman dilimi anlamında |
sleep |
|
doğal dinlenme hali anlamında |
belli bir uyku periyodu anlamında |
smoke |
|
ateş, baca gibi yerlerden yükselen bulutlar anlamında |
bir sigara ya da sigara içme eylemi anlamında |
soil |
|
bitkilerin yetiştiği yeryüzünün en üst tabakası anlamında |
belli bir tür toprak anlamında |
sorrow |
|
büyük üzüntü duygusu anlamında |
keder, elem, üzüntü veren olay anlamında |
space |
|
boş alan ya da bir şeyin kullanılmayan bölümü anlamında |
içi boş olan belli bir alan anlamında |
speed |
|
bir kişi ya da nesnenin hareket etme hızı anlamında |
belli bir hız anlamında |
spelling |
|
kelime oluşturmak için harflerin dizilme sırası anlamında |
bir kelimeyi belli bir şekilde heceleme anlamında |
sport |
|
yer alanların tek ya da takım içinde mücadele ettikleri fiziksel aktivite anlamında |
belli bir spor türü anlamında |
strength |
|
fiziksel kuvvet ya da bir kimse ya da şeyin ne kadar sert olduğu anlamında |
önemli bir özellik ya da yetenek anlamında |
success |
|
bir amaca ulaşma anlamında |
başarılı bir kimse ya da olay anlamında |
sugar |
|
çay ve kahve gibi içeceklere eklenen tatlı kristaller |
bir çay kaşığı şeker ya da belli bir şeker türü anlamında |
tea |
|
kuru bitkilere kaynamış su eklenerek elde edilen içecek anlamında |
bir bardak çay ya da belli bir çay çeşidi anlamında |
time |
|
saatin ölçtüğü süre anlamında |
bir şeyin gerçekleştiği belli bir durum ya da zaman anlamında |
toast |
|
ısıtılarak kızartılan dilimlenmiş ekmek anlamında |
birisinin başarısı ya da mutluluğuna içme eylemi anlamında |
trade |
|
mal ve hizmetlerin alım satımı anlamında |
zanaat, meslek, ticaret anlamında |
trust |
|
bir kimse ya da şeyin dürüst ve açık olduğu inancı anlamında |
bir kimsenin mal varlığını yöneten yasal düzenleme ya da kuruluş anlamında |
understanding |
|
bir şey hakkındaki bilgilerin, ya da bir kimsenin durum veya duygularının kavranması anlamında |
resmi olmayan anlaşma anlamında |
usage |
|
yazılı ya da sözlü dilde kelimelerin kullanılış biçimi anlamında |
bir kelimenin belli bir kullanımı ya da anlamı anlamında |
vision |
|
görme duyusu, görme yetisi anlamında |
geleceğin nasıl olabileceğine dair bir fikir anlamında |
weight |
|
bir kimse ya da şeyin ağırlığı anlamında |
kas yapmak ve güçlenmek için kullanılan ağır nesne anlamında |
whisky |
|
sert, alkollü içki anlamında |
bir bardak viski anlamında |
width |
|
bir şeyin genişliği anlamında |
ölçülmüş bir elbise, ya da bir havuzun genişliğindeki anlamda |
wine |
|
üzüm, pirinç, mürver vb.den yapılan alkollü içki anlamında |
bir bardak şarap yada belli bir şarap türü anlamında |
wood |
|
ağaçlardaki sert madde anlamında |
belli bir odun türü anlamında |
work |
|
para için yapılan iş ya da herhangi bir üretken aktivite anlamında |
bir yazar, ressam, müzisyen, vs. tarafından yaratılan şey anlamında |
youth |
|
bir kişinin hayatında genç olduğu zaman anlamında |
genç birisi anlamında |