SUBORDINATING CONJUNCTIONS
(İngilizce Yan Cümle Bağlaçları)
Subordinating conjunctions kullandığımızda cümlede bir ana cümle bir de yan cümle vardır. Bu bağlaçlar bir yan cümlenin önüne gelir.
Örnek olarak “Okul bittikten sonra eve giderim” şeklinde cümle yapalım.
I go home. (Eve giderim)
School finishes. (Okul biter)
“–den sonra” anlamını “after” verir. Bu iki cümleyi after ile birleştirelim:
After school finishes, I go home.
I go home after school finishes.
(Okul bittikten sonra eve giderim)
Yan cümlenin yerinin değişmesi anlamı değiştirmez. Her iki durumda da tercüme ederken yan cümleden başlanır. Türkçenin aksine, “-den sonra” anlamını after’dan sonra gelen kısma veririz.
We went shopping after the film finished.
(Film bittikten sonra alışverişe gittik)
Although I am quite a shy person, I have lots of friends.
(Oldukça utangaç bir kişi olmama rağmen çok arkadaşım var)
As he is reading a book, he is lying on the sofa.
(Kitap okurken kanapede uzanıyor)
As you grow, you are getting rude.
(Büyüdükçe kabalaşıyorsun)
As he needs money, he works at nights.
(Paraya ihtiyacı olduğu için, geceleri çalışır)
He looks as if he is having fun.
(Eğleniyor gibi görünüyor)
I eat at the restaurant as long as I have enough money.
(Yeterli param olduğu sürece lokantada yerim)
We went to the garden as soon as the bell rang.
(Zil çalar çalmaz bahçeye gittik)
You are eating as though you are an elephant.
(Bir filmiş gibi yiyorsun)
Because she was late, she took a taxi.
(geç kaldığı için taksi tuttu)
Don’t start before Selin comes.
(Seli gelmeden başlama)
We had answered all the questions by the time the bell rang.
(Zil çaldığında tüm soruları cevaplandırmıştık)
Even if you are sad, you should smile.
(Üzgün olsan bile gülümsemelisin)
Even though it was late, we didn’t hurry.
(Vakit geç olsa bile acele etmedik)
Everytime I go to the café, I come across Elif.
(Her kafeye gittiğimde Elif’le karşılaşıyorum)
If you are happy and you know it, clap your hands.
(Eğer mutluysan ve bunu biliyorsan ellerini çırp)
If only you were near me, I would be happy.
(Keşke yanımda olsaydın mutlu olurdum)
I will take my umbrella in case it rains.
(Yağmur yağarsa diye şemsiyemi alayım)
I should buy a few books in order that I can read on the journey.
(Gezide okuyayım diye bir kaç kitap almalıyım)
Just as I opened the door, I hit the door.
(Tam kapıyı açtığımda kapıya çarptım)
No matter what they say, go on your way.
(Onlar ne derde desin yolunda devam et)
Now that you are il, you stay in.
(Madem hastasın içerde kal)
You will understand everything once you listen to me.
(Bir kere beni dinleyince her şeyi anlayacaksın)
I will go provided you go, too.
(Sende gitmen şartıyla ben gideceğim)
I’d prefer to go rather than stay with you.
(Senle kalmaktansa gitmeyi tercih ederim)
Since I have an exam, I am nervous.
(Sınavım olduğu için tedirginim)
I’ve never been to Adana since I last saw you there.
(Seni orada en son gördüğümden beri Adana’da bulunmadım)
I took a taxi so that I wouldn’t be late.
(Geç kalmayayım diye taksi tuttum)
He is more handsome than I thought he was.
(Düşündüğümden daha yakışıklı)
I think that you are crazy.
(Senin çılgın olduğunu düşünüyorum)
He drives an old car though he can afford to buy a new one.
(Yenisini almaya gücü yetmesine rağmen eski araba sürer)
Stay here till I come.
(Ben gelinceye kadar burda kal)
Unless you water the plants, they won’t grow well.
(Bitkileri sulamazsan onlar iyi yetişmezler)
We played outside until it started to rain.
(Yağmur yağmaya başlayana kadar dışarda oynadık)
When I was in America, I visited NY city.
(Ben Amerikadayken NY şehrini ziyaret ettim)
I’ll visit you whenever I have time.
(Vaktim olduğu her zaman seni ziyaret ederim)
You should see where the war happened.
(Savaşın olduğu yeri görmelisin)
The man laughed, whereas his wife cried.
(Adam güldü oysa karısı ağladı)
Remember me wherever you go.
(Gittiğin her yerde / nereye gidersen git beni hatırla)
While I was sleeping, the doorbell rang.
(Uyurken, kapı zili çaldı)
While the man likes pop music, his wife likes classical music.
(Adamın pop müzik sevmesine karşın karısı klasik müzik sever)