Tavsiye verirken, neyin yapılmasının uygun olduğunu anlatırken kullanılır. Ancak should kadar yaygın bir kullanımı yoktur.
Ought to Olumlu cümleler:
She ought to earn money.
(O para kazanmalı.)
They ought to go to school.
( Onlar okula gitmeli.)
We ought to teach English.
( Biz İngilizce öğretmeliyiz.)
You ought to pay the bill.
( Hesabı ödemelisin.)
They ought to see the dentist.
( Onlar diş doktorunu görmeliler.)
Ought to Olumsuz cümleler:
He oughtn’t go to that hospital.
(O, o hastaneye gitmemeli.)
I oughtn’t to call them.
( onları aramamalıyım.)
It oughtn’t to bite people.
( O insanları ısırmamalı.)
You oughtn’t to be out for a long time.
( Uzun süre dışarıda kalmamalısın.)
She oughtn’t be late again.
( Bir daha geç kalmamalı.)
Ought to Soru cümleleri:
What ought you do when you are ill? I ought to rest.
( Hastayken ne yapmalısın? Dinlenmeliyim.)
Ought you study hard to be a teacher? Yes , I ought to.
( Öğretmen olmak için çok çalışmalımısın? Evet çalışmalıyım.)
Ought they play football to be footballer? Yes, they ought to.
( Futbolcu olmak için futbol oynamalılar mı ? Evet oynamalılar.)