Past Perfect Continuous, geçmişte belli bir zamana kadar süregelmiş bir olaydan bahsederken kullanılır.
It had been snowing for weeks. The snow was ten meters deep! (Haftalardır kar yağıyordu. Kar on metre derinliğindeydi!)
Burada, geçmişte bir ara haftalarca kar yağdığını, bu yüzden de kar derinliğinin on metreye ulaştığını öğrendik. Şu an karlar çoktan erimiş olabilir.
I had been sleeping until evening that day, that’s why I couldn’t see her leave. (O gün akşama kadar uyuyordum, bu yüzden onun gittiğini görmedim.)
Past Perfect Continuous Tense konu anlatımı için buraya tıklayın.
Past Continuous ise, birkaç farklı nedenle kullanılır, ancak, temelinde geçmişte olmuş sürekli bir eylem vardır.
I was working at the office when it started to rain. (Yağmur başladığında ofiste çalışıyordum.)
Burada, yağmurun yağmasından önce ve sonra olan ve devam eden eylem “work” eylemidir. Şunu hayal edin: İş yerinde çalışıyorsunuz ve birden camlar tıkırdamaya başlıyor. İşinize bir anlığına ara verip ne olduğuna bakıyor ve yağmurun yağdığını görüyorsunuz. Hemen sonra da çalışmaya devam ediyorsunuz.
They were swimming every morning during the summer vacation. (Yaz tatilinde her gün yüzüyorlardı.)
Burada da geçici bir durumdan bahsediyoruz. Eğer her sabah yüzme eylemini hayatları boyunca her gün yapıyor olsalardı, o zaman Simple Present Tense kullanırdık. Ancak burada, yalnızca bir süreliğine olacak bir durum söz konusu. Yaz bittiğinde sabahları yüzemeyecekler, böylece bu durum geçmişte kalmış olacak.
Past Continuous Tense konu anlatımı için buraya tıklayın.
İkisi arasındaki fark, adından da görüldüğü gibi, Past Continuous’taki perfective aspect eksikliğidir. Perfect tense’e “perfect” (mükemmel) denmesinin nedeni ise, bu durumlarda anlatılan olayın tamamlanmış, bitmiş, mükemmeliyete erişmiş (olabileceğinin en iyisi ve en mutlağı gerçekleşmiş) olmasından dolayıdır.