Gelecek zamanla ilgili olacağını düşündüğümüz eylem ve olayları ifade etmek için kullanılır. Bu bir tahmin, bir hesaplama sonucu, ümit, beklenti veya inanç olabilir.
Will Olumlu cümleler:
I will sleep until late hours on the weekend.
( Haftasonu geç saatlere kadar uyuyacağım.)
She will invite them to the party.
( O onları partiye davet edecek.)
He will go fishing.
(O balığa gidecek.)
They will get up early tomorrow.
( Yarın erken kalkacaklar.)
Will Olumsuz Cümleler:
I won’t be here next summer.
( Gelecek yaz burada olmayacağım/olmam.)
She won’t visit us.
( O bizi ziyaret etmeyecek)
They won’t come to party.
( Onlar partiye gelmeyecekler.)
He won’t take me to the cinema.
( O beni sinemaya götürmeyecek.)
Will Soru Cümleleri:
Will they have tea at that cafe ? Yes, they will.
( Onlar o kafede çay içerlermi ? Evet içerler.)
Will she play outside? No, she won’t.
( O dışarıda oyun oynar mı ? Hayır oynamaz.)
When will they plant tree? In spring.
( Ne zaman ağaç dikerler? İlkbaharda.)
How will they carry these books? By car.
(Bu kitapları nasıl taşırlar? Arabayla.)
I’m afraid (korkarım), I hope (Umarım), I expect (beklerim), I am sure (Eminim), perhaps (belki), probably (muhtemelen), certainly/definitely (kesinlikle) gibi kelimelerden sonra gelir.
I am afraid she will forget to call you.
( Korkarım seni aramayı unutacak.)
I hope he will accept my invitation.
( Umarım davetimi kabul eder.)
I expect they will visit me.
(Onların beni ziyaret etmesini bekliyorum.)
I am sure Ayşe will get 100 from the exam.
( Eminim Ayşe sınavdan 100 alacak.)
Perhaps it will rain.
(Belki yağmur yağar.)
He will probably get up late.
( Muhtemelen geç kalkar.)
He will certainly leave the party early.
( Kesinlikle partiyi erken terk edecek.)
Konuşma sırasında karar verdiğimiz, (yani bir planlama yapmadığımız veya önceden karar vermediğimiz,) eylemleri ifade ederiz.
Danny will have a holiday by the sea.
(Danny deniz kenarında tatil yapacak.)
We will have the party indoor.
( Partiyi içeride yapacağız.)
I forgot to buy paper. I will go out and get.
( Kağıt almayı unuttum. Şimdi çıkıp getireyim.)
The singer will sing the same song in the evening.
( Şarkıcı o şarkıyı akşam tekrar söyleyecak.)
Will you? Informal teklif ve ricalarda kullanılabilir.
Will you come here to see me again? Yes, I will.
( Beni tekrar görmeye gelirmisin? Evet.)
Will you lend me any money? No, I won’t.
( Bana biraz para verirmisin? Hayır.)
Will you organize a surprise party? Yes, I will.
( Sürpriz parti organize edermisin? Evet.)
Will you have a piece of cake? No, I won’t.
( Bir parça kek alır mısın? Hayır.)