İngilizce kelimeler başlığı altında farklı konular için kelime bilgisini artırmaya yönelik dersler yer almaktadır.
Aşağıda en yaygın kullanılan bağlaçlar (most common conjunctions) ile ilgili örnekleri bulabilirsiniz.
Bağlaçlar konu anlatımı için: Bağlaçlar
Aşağıdaki listede en önemli ve sık kullanılan bağlaçlar verilmiştir. Bu tabloda yer alan kelimelerin bağlaç kullanımları
yalnızca örnek olarak verilenler ile sınırlı değildir.
| after | sonra |
| although | rağmen |
| and | ve |
| as | iken, olarak, görevinde |
| as / as | kadar |
| as if | mış gibi, sanki, güya |
| as long as | sürece, takdirde, yeter ki, mek şartıyla |
| as many as | kadar çok |
| as much as | kadar çok |
| as soon as | en kısa sürede |
| as though | sanki |
| as well as | hem de, yanı sıra |
| because | çünkü |
| before | önce |
| both | her ikisi de |
| both / and | hem / hem de |
| but | ancak, ama |
| either | ya |
| either / or | ya / veya |
| even | hatta |
| even if | bile |
| even though | olsa bile |
| for | için |
| how | nasıl |
| however | ancak |
| if | eğer |
| if only | keşke |
| if then | ise o zaman |
| in case | durumunda |
| in order that | amacıyla, diye, olması için |
| inasmuch | için, sebebiyle, dolayı |
| just as | tam o sırada, tam o anda |
| lest | olmasın diye |
| neither | ne |
| neither / nor | ne / ne de |
| no sooner / than | olur olmaz, demeye kalmadan anlamında |
| nor | ne |
| not only / but also | sadece değil / aynı zamanda |
| now | şimdi |
| now that | madem ki |
| once | diğinde, olur olmaz, şayet |
| only | sadece |
| or | veya |
| provided that | olmak kaydıyla, ancak |
| rather than | yerine, mektense, den ziyade |
| since | beri |
| so | demek, için, öyle ki, öylesine |
| so that | böylece, sın diye, mesi için |
| such / that | öyle ki |
| supposing | takdirde, eğer |
| than | dan, den |
| that | -an, -diği, diye, -en |
| though | -e karşın, oysa, -e rağmen |
| till | kadar |
| unless | olmadıkça |
| until | a, e kadar |
| when | zaman |
| whenever | her ne zaman |
| where | ki o yere |
| whereas | oysa ki, diğine göre, madem ki |
| wherever | her nerede |
| whether | olup olmadığını |
| whether / or | ister, veya |
| which | ki ona, ki onu |
| while | iken, olduğu halde, sırasında |
| who | ki o |
| whoever | her kim |
| why | dığını, olduğunu, sebebini |
| yet | yine de, oysaki |