Throw Someone A Bone Bir kimseyi, yaptığı iş büyük olmamasına rağmen küçük bir ödül vererek şevklendirmek.
Throw Someone A Line Zor durumda kalan birine yardım etmek.
Throw Someone Under The Bus Bir kimseyi suçlayarak ya da hakkını savunmayarak, o kimsenin başına sorun çıkarmak, başını belaya sokmak.
Throw Someone To The Wolves Bir kimseyi, bir takım olumsuzluklarla karşılaşacağını bile bile o zorluklarla yalnız bırakmak.
Throw The Baby Out With The Bath Water Kullanışsız şeylerden kurtulmaya çalışırken işe yarar bazı şeyleri de çöpe atmak.
Throw In The Towel Yenilgiyi kabul etmek; havlu atmak.
Throw The Book At Someone Bir kimseyi mümkün olduğunca sert bir dille eleştirmek.
Throw Your Toys Out Of The Pram Görece küçük bir sorun için büyük ve şiddetli bir protesto yaparak protestonun meşruiyetini […]
Throw Your Hat In The Ring Bir yarışma ya da müsabakada yer almak istediğini açıklamak. (“Toss your hat in the […]
Throw Your Weight Around İstediği şeyi elde etmek için kendi kişisel gücünü ya da konumu gereği sahip olduğu ağırlığı kullanmak.