suffice it to say ifadesi “şu kadarını söyleyeyim, desem kâfi, diyeyim gerisini sen anla” anlamına gelir. “Formal” kullanımdır. Örnek cümle; Suffice it to say that my grief is unmatched. Şu kadarını söyleyeyim, acısı tarifsiz.
suit yourself ifadesi “sen bilirsin, nasıl istersen, keyfin bilir, işine gelirse” anlamına gelir. “Informal” kullanımdır. Örnek cümle; I don’t think I’ll come to your birthday party. – All right, suit yourself! Doğum günü partine geleceğimi sanmıyorum. – Fark etmez, keyfin bilir.
sure thing ifadesi “tabi, elbette” veya “bir şey, önemli değil” (Amerikan kullanım) anlamına gelir. “Informal” kullanımdır. Örnek cümle; Can you help me with this, John? – Sure thing, babe. John bana yardım eder misin? – Tabi ki bebeğim. Thanks sweetheart. – Sure thing. Teşekkürler canım. – Önemli değil.
sad to say ifadesi “söylemek istemezdim ama, söylemesi üzücü (ama)” anlamına gelir. Örnek cümle; Sad to say, nothing is no longer pure Söylemesi üzücü ama hiçbir şey saf değil artık.
same here ifadesi “ben de” anlamına gelir. “Informal” kullanımdır. Örnek cümle; I’ve been looking forward to seeing you again. – Same here. Seni tekrar görmeyi dört gözle bekliyordum. – Ben de.
say a few words ifadesi “birkaç cümle söylemek, kelam etmek, çift laf etmek” anlamına gelir. Örnek cümle; Before we begin our banquet, I would like to say a few words.(Harry Potter) Ziyafete başlamadan önce birkaç şey söylemek isterim.
Aşağıda R harfi ile başlayan konuşma ifadeleri ve cümlelerini bulabilirsiniz. Bağlantıları takip ederek ifade ile ilgili örnek cümlelere ulaşabilirsiniz.
rather you than me cümlesi “yerinde olmak istemezdim” anlamına gelir. Örnek cümle; I’m picking her up after dinner. – Rather you than me. Akşam yemeğinden sonra onu alacağım. – Yerinde olmak istemezdim.
ready when you are cümlesi “sen hazır olduğundan ben de hazırım, sen hazırsan ben de hazırım ” anlamına gelir. Örnek cümle; Are you ready for your first flight? – Ready when you are! İlk uçuşuna hazır mısın? – Sen hazırsan ben de hazırım!
really gone and done it ifadesi “gerçekten gidip yaptın (değil mi)” anlamına gelir. “Informal” kullanımdır. Örnek cümle; I sold the old car. – Oh no! You’ve really gone and done it, haven’t you? Eski arabayı sattım. – Olamaz! Gerçekten bu sefer gidip sattın değil mi?