You Scratch My Back And I’ll Scratch Yours Karşıdaki kişinin size karşı bir iyilik yapması halinde sizin de karşılık olarak […]
You What? İşitilen söze, olaya, duruma karşı duyulan şaşkınlık, hayret, kızgınlık hislerini yansıtır.
You’re Toast Başı büyük belada olmak, büyük bir sorunla karşılaşmak üzere olmak.
You’ve Got Rocks In Your Head (ABD) Çok zeki, çok bilgili kimse.
You’ve Made Your Bed- You’ll Have To Lie In It Gerçekleştirilen eylemlerin sonuçlarına katlanılması gerektiğini vurgular.
Young Blood Yeni fikirler ve farklı bakış açılarına sahip kimseler.
Young Turk Bir şirket, kurum ya da ekibe yeni gelen, asi ve zapt edilmesi zor genç.
Your Belly Button Is Bigger Than Your Stomach İdare edebileceğinden yahut yerine getirebileceğinden daha fazla sorumluluk üstlenmek.
Your Call “Sana kalmış!”; “Karar senin!”.
Your Name Is Mud Kötü itibar sahibi kimse; adı çıkmış.