You Can Say That Again Söylenen şeyle gerçekten hemfikir olunduğunu vurgulamak için kullanılır.
You Can’t Beat That With A Stick Söz konusu durumdan ya da seçenekten daha iyisinin bulunamayacağını vurgulamak için kullanılır. (“You […]
You Can’t Fight City Hall Hükümet üyeleri, devlet, bürokrasi gibi yapıların kolay kolay değiştirilemeyeceğini, kolaylıkla altüst edilemeyeceğini vurgular.
You Can’t Get There From Here (ABD) Maine eyaleti başta olmak üzere daha çok New England bölgesinde kullanılan bu deyim, […]
You Can’t Have Your Cake And Eat It Birbiriyle çelişen iki şeyi bir arada elde etmenin mümkün olmayacağını vurgular.
You Can’t Hide Elephants In Mouseholes Bazı sorunların, meselelerin yahut zorlukların saklanamayacağını, böylesi zorluklara yüzleşmek ve üstesinden gelmek gerektiğini vurgular.
You Can’t Make A Silk Purse Out Of A Sow’s Ear Düşük kaliteli yahut kaydadeğer nitelikte olmayan temel bir maddeden […]
You Can’t Make An Omelette Without Breaking Eggs Bir sonuca ulaşmak yahut gelişme kaydetmek için zaman zaman kayıplar yaşanabileceğini ifade […]
You Can’t Take It With You Hayattayken sahip olunan şeylerin mümkün olduğunca değerinin bilinmesi gerektiğini salık verir, bu dünyaya ait […]
You Can’t Teach An Old Dog New Tricks Aynı şeyleri uzun bir süredir tekrarlayarak uygulayan birilerinin bu şeyleri farklı şekilde […]