Relative Clause Detaylı Konu Anlatımı


RELATIVE CLAUSE

Relative Clause’un Türkçedeki karşılığı “sıfat tümceciği”dir.

Relative Clause, tek başına bir cümle değildir, cümle içinde bir ismi niteleyen yan cümlelerdir.

Relative clause’da yan cümleyi ana cümleye bağlayan kelimelere “relative pronouns” denir.

Cümlenin öznesini, nesnesini ya da sahiplik bildiren kelimeleri nitelerken farklı “relative pronoun”lar kullanılır. Cümlenin dilbilgisi açısından tam ve kusursuz olması için buna dikkat etmek önemlidir.

Relative clause, nitelenen kelimeden hemen sonra gelir.

Relative clause ikiye ayrılır. Bunlar;

1) defining relative clause: isminden de anlaşıldığı üzere, “defining” yani tanımlayıcı sıfat tümcecikleri, nitelediğimiz kelime hakkında önemli bir bilgi vermektedir. Kimden veya neyden bahsettiğimizin anlaşılması için bu bilginin verilmesi gerekmektedir. Böyle “relative clause”lara “defining relative clause” denir.

Örneğin: There are ten people who protest the new rules. (Yeni kuralları protesto eden on kişi var.)

Bu cümledeki relative clause defining relative clause’dur. Zira relative clause olan kısım cümleden çıkarıldığında sadece “there are ten people” demiş oluruz ve verilmek istenen mesaj verilmemiş olur. Halbuki bu cümlede verilmek istenen mesaj “yeni kuralları protesto eden on kişi” olduğudur.

 

2) non-defining relative clause: bu tür relative clause’lar, nitelenen kelime hakkında ekstra bir bilgi vermektedir. Konunun anlaşılması için gerekli olmayan bilgi verilmektedir.

Örneğin: My sister, who is twelve years old, is good at maths. (On iki yaşındaki kız kardeşim matematikte iyidir.)

Bu cümledeki relative clause non-defining relative clause’dur. Bu cümlede kız kardeşimin on iki yaşında olması gereksiz ve ekstra bir bilgidir. Cümlede asıl verilmek istenen mesaj “kız kardeşimin matematikte iyi olduğu”dur.

 

Aslında İngilizce konuşurken relative clause’un defining mi yoksa non-defining mi olduğu önemsizdir, çünkü aynı yapı kullanılır. Aralarındaki tek fark, non-defining relative clause’dan önce virgül kullanılması (Türkçedeki ara söz gibi) ve “that” relative pronoun’un sadece defining relative clause’da kullanılmasıdır.

RELATIVE PRONOUNS MODIFYING THE SUBJECT OF THE SENTENCE (CÜMLENİN ÖZNESİNİ NİTELEYEN BAĞ ZAMİRLERİ)

WHO

Who” bildiğiniz gibi “kim” anlamına gelmektedir. Relative clause’da da eğer bir insanı niteliyorsak, nitelediğimiz kişiden sonra “who” getirilmelidir.

The mayor is 45 years old. (Belediye başkanı 45 yaşında.)

She is a friendly a woman.  (Arkadaş canlısı bir kadın.)

Şimdi bu iki cümleyi birbirine bağlayalım;

The mayor who is 45 years old, is a friendly woman. (45 yaşındaki belediye başkanı arkadaş canlısı bir kadın.)

Görüldüğü gibi “who” kullanarak relative clause yaptığımızda cümlenin öznesi olan “she” yeniden kullanılmaz. “who” “she”nin yerini tutar. İki cümleyi birbirine bağlar. Bu tüm diğer relative clause’larda da aynı şekildedir.

 

Our teacher does not discriminate his students. (Öğretmenimiz öğrencileri arasında ayrımcılık yapmaz.)

He teaches us English. (Bize İngilizce öğretir.)

Our teacher who teaches us English, does not discriminate his students. (Bize İngilizce öğreten öğretmenimiz, öğrencileri arasında ayrımcılık yapmaz.)

 

Bu iki cümleyi başka şekilde de birleştirmek mümkündür:

Our teacher, who does not discriminate his students, teaches us English. (Öğrencileri arasında ayrımcılık yapmayan öğretmenimiz, bize İngilizce öğretir.)

 

My brother is clumsy. (Erkek kardeşim sakardır.)

He broke his arm last week. (Geçen hafta kolunu kırdı.)

Bu iki cümleyi de iki farklı şekilde birleştirebiliriz;

My brother, who is clumsy, broke his arm last week. (Sakar olan erkek kardeşim geçen hafta kolunu kırdı.)

My brother, who broke his arm last week, is clumsy. (Geçen hafta kolunu kıran erkek kardeşim sakardır.)

 

WHICH

Bir şeyi nitelerken kullanırız. Nitelenen şey eşya, kavram, yer, hayvan vb. olabilir. Ancak insan olamaz. “Whichhem cümlenin öznesini hem de nesnesini nitelerken kullanılır. Tıpkı “who”da olduğu gibi nitelenen kelimeden veya cümleden sonra gelir. Relative Clause, bazen sadece tek bir kelimeyi değil tüm bir cümleyi de niteleyebilir, aşağıdaki örnekleri ve açıklamaları inceleyiniz;

I saw a black cat. (Siyah bir kedi gördüm.)

It brings bad luck. (Kötü şans getirir.)

I saw a black cat, which brings bad luck.

Bu cümlede relative clause, bakış açınıza göre hem kelimeyi hem de tüm cümleyi niteleyebilir. Şöyle ki;

I saw a black cat which brings bad luck. = Kötü şans getiren siyah bir kedi gördüm.

Ya da

I saw a black cat which brings bad luck. = Siyah bir kedi gördüm, ki bu da kötü şans getirir.

Yani cümlenin “relative clause” kısmı sadece kediyi de niteliyor olabilir, ya da “kedi görmeyi” de niteliyor olabilir. Bu açıdan bu cümle farkı anlamak için fevkalade bir örnektir. Aşağıdaki cümleleri de inceleyiniz;

The bilateral agreement between World Trade Organisation and Turkey has been enacted. (Dünya Ticaret Örgütü ve Türkiye arasında yapılan iki taraflı anlaşma yürürlüğe girdi.)

This agreement encourages small and medium-sized enterprises to export their products and services of good quality. (Bu anlaşma küçük ve orta boy işletmeleri kaliteli ürünlerini ve hizmetlerini ihraç etmeleri için teşvik ediyor.)

 

The bilateral agreement between World Trade Organisation and Turkey, which encourages small and medium-sized enterprises to export their products and services of good quality, has been enacted. (DTÖ ve Türkiye arasındaki, KOBİ’leri kaliteli ürünlerini ve hizmetlerini ihraç etmeleri için teşvik eden iki taraflı anlaşma yürürlüğe girdi.)

 

Bu cümlelerin öznesi; The bilateral agreement between World Trade Organisation and Turkey’dir.

Bu sebeple relative clause bu kelimelerin hemen ardından kullanılmıştır. Cümle başka şekilde de birleştirilebilir;

 

The bilateral agreement between WTO and Turkey, which has been enacted, encourages SMEs to export their products and services of good quality. (DTÖ ve Türkiye arasında yapılan, yürülüğe giren iki taraflı anlaşma, KOBİ’leri kaliteli ürünlerini ve hizmetlerini ihraç etmeleri için teşvik ediyor.)

 

Görüldüğü üzere cümlenin aktif ya da pasif yapıda olması relative clause’da bir önem teşkil etmemektedir.

 

This hotel was built in 1889. (Bu otel 1889’da yapılmıştır.)

It is a significant landmark of this city. (Bu şehrin önemli bir simgesidir.)

This hotel, which is a significant landmark of this city, was built in 1889. (Bu şehrin önemli bir simgesi olan bu otel, 1889’da yapılmıştır.)

This hotel, which was built in 1889, is a significant landmark of this city. (1889’da yapılan bu otel, bu şehrin önemli bir simgesidir.)

 

Defining-relative clause’larda “who” ve “which” yerine “that” kullanılabilir, ancak şart değildir.

We met the people.

They were really cute.

The people that we met yesterday were really cute. (Dün tanıştığımız insanlar gerçekten tatlıydılar.) (Bu cümlede “that” yerine “whom” kullanılabilir; “whom” kullanılmasının sebebi ise ‘we met the people’ cümlesinde ‘the people’ın özne değil nesne olmasıdır. Bu konu aşağıda WHOM başlığı altında yeniden açıklanacaktır.)

The book that he bought is interesting and absorbing. (Aldığı kitap ilginç ve sürükleyici.) (Bu cümlede “that” yerine “which” kullanılabilir.)

 

RELATIVE PRONOUNS MODIFYING THE OBJECT OF THE SENTENCE (CÜMLENİN NESNESİNİ NİTELEYEN BAĞ ZAMİRLERİ)

Bu relative pronoun’lardan “which” ve “that” yukarıda bahsedildiği için burada kısaca üzerinde durulacaktır.

“Which” ve “that”i kullanarak relative clause yaparken cümlenin öznesini mi ya da nesnesini mi nitelediğiniz önemsizdir, çünkü yapıda bir değişim olmaz. Asıl önemli olan özne konumundaki bir insanı nitelerken ve nesne konumundaki bir insanı nitelerken oluşan değişimdir.

Which: İnsan haricindeki şeyleri nitelerken kullanılır.

I saw a dog which was wounded. (Yaralı bir köpek gördüm.)

The windows which kids broke, cost a fortune. (Çocukların kırdığı pencereler bir servete mal oldu.)

That: Defining relative clause’da who ve which yerine kullanılır.

The windows that kids broke cost a fortune. (Çocukların kırdığı pencereler bir servete mal oldu.)

 

WHOM

Cümlenin nesnesi olan insanları nitelerken kullanılır. Karıştırmamak için şöyle bir teknik uygulayabilirsiniz; relative clause olan cümleyi ayrı bir cümle haline getirin ve bu cümlede “whom” yerine ne kullandığınıza bakın. Örneğin;

My nephew whom I love so much, has blond hair and blue eyes. (Çok sevdiğim yeğenimin sarı saçları ve mavi gözleri var.)

Relative clause kısımdan ayrı bir cümle yaptığımızda bu cümle şöyle olacaktır;

I love MY NEPHEW so much. = I love HIM so much.

Görüldüğü üzere cümlede “he” değil “him” kullandık. Yani “my nephew” cümlenin nesnesi durumundadır.

Şimdi aynı cümleyi değiştirerek yeniden bakalım;

I love my nephew so much, who has blond hair and blue eyes. (Sarı saçları ve mavi gözleri olan yeğenimi çok severim.)

Burada ise “my nephew” artık nesne değil öznedir. Relative clause kısmını ayrı bir cümle yaparsak, bu cümle;

MY NEPHEW has blond hair and blue eyes. = HE has blond hair and blue eyes.

olacaktır.

“He” kullandığımız için “my nephew” cümlenin öznesi konumundadır.

“who” ve “whom” arasındaki farklılıkları tam olarak kavramak ve konuşurken düşünmeden doğru olanı kullanmak için bu konuda bol bol pratik ve alıştırma yapmak gerekir, ancak o seviyeye gelene kadar ayırt etmek için bu yöntemi kullanabilirsiniz.

 

I married the girl whom I met just three months ago.

My father plays baseball with his new friend whom I gave my mitt to.

Relative Clause’larda “nesneye yönelik kullanılan edatlar” relative pronoundan önce de kullanılabilir. Yani yukarıdaki cümle şu şekilde de kullanılabilir;

My father plays baseball with his new friend to whom I gave my mitt.

The boy whom I spoke with, stank.

The boy with whom I spoke, stank.

The old man had difficulty in seeing.

The glasses of him were broken.

The old man, the glasses of  whom were broken, had difficulty in seeing.

Bu cümlenin “The old man whose glasses were broken, had difficulty in seeing.” şeklinde kurulması çok daha doğru olacaktır, ancak “of” edatının relative clause’da kullanımına örnek göstermek için yukarıdaki cümle kullanılmıştır. “Whose” relative pronoun’u aşağıda açıklanmıştır.

 

Bu gibi edatlar yalnızca “whom”dan önce kullanılmazlar. “which”le de kullanılabilirler.

The table which we hid under was broken.

The table under which we hid was broken.

 

RELATIVE PRONOUN MODIFYING POSSESSION (İYELİK NİTELEYEN BAĞ ZAMİRi) : WHOSE

Whose” soru kelimesi “Kimin” anlamına gelmektedir, fakat relative clause’da iyelik nitelerken de kullanılır. Örneğin;

A new girl attended the course.

Her eyes are stunning.

A new girl whose eyes are stunning, attended the course.

 

Chang is from Hong Kong.

His family has some weird traditions.

Chang whose family has some weird traditions, is from Hong Kong.

 

Turkey is a beautiful country.

Its capital city is Ankara.

Turkey, whose capital city is Ankara is a beautiful country.

 

“Whose” relative pronoun’u illa ki insanların sahip oldukları şeyler için kullanılacak diye bir şart yoktur. Sahiplik bildiren her şey için kullanılırlar. Bu bir insan da olabilir, bir ülke de olabilir, bir eşya, bir hayvan ya da bir bitki de olabilir.

We bought a house.

Its door is red.

We bought a house whose door is red.

 

I’d like to visit Canada.

Its climate is harsh.

I’d like to visit Canada whose climate is harsh.

 

Can you lend me this book?

Its cover is really interesting.

Can you lend me this book whose cover is really interesting?

 

RELATIVE PRONOUN MODIFYING TIME (ZAMAN NİTELEYEN BAĞ ZAMİRİ) : WHEN

When” “Ne zaman” anlamına gelir ve relative clause’da zaman niteleyen sözcüklerden sonra kullanılır.

1993 was the year when my parents got married.

17th May 2000 was the date when Galatasaray won the UEFA cup.

1995 was the year when I was born.

Friday is the day when she goes jogging.

 

Genelde zaman belirtirken kullandığımız bazı kelimeler bazı durumlarda aslında zaman belirtmeyebilirler. Örneğin yukarıdaki cümlelerde bu kelimeler zaman belirtiyor, yukarıdaki cümlelerde önemli olan şey bir şeyin gerçekleştiği “zaman”dır.

Friday is the day that I love most.

Bu cümlede “Friday” zaman belirtmemektedir. Cümlede Cuma günü gerçekleşen bir şeyden bahsedilmiyor. Bu farkı ayırt etmek için yukarıda kullanılan tüm cümleleri relative clause yapısından çıkarıp inceleyelim;

My parents got married in 1993. = My parents got married then.

(Annem ve babam 1993’te evlendi. = Annem ve babam o zaman evlendi.)

Galatasaray won the UEFA cup on 17th May 2000. = Galatasaray won the UEFA cup then.

I was born in 1995. = I was born then.

She goes jogging on Friday. = She goes jogging then.

Friday is my favorite day. = It is my favorite day.

 

Eğer içinde zaman belirten bir kelime geçen relative clause kuracaksanız ve “when” mi yoksa “which/that” mi kullanacağınızı bilemiyorsanız, cümleyi relative clause olmayan halinde değerlendirin. İngilizcede zaman belirtirken, mutlaka bir zaman edatı kullanılır; in, on, at gibi. Cümleyi relative clause yapısından çıkarıp kurduğunuzda, zaman ifade eden kelimeden önce bir zaman edatı kullandıysanız ya da o kelime yerine “then” kullanılabiliyorsanız, o kelime bir zaman zarfıdır ve relative clause’da o kelimeyi nitelerken “when” kullanmanız gerekir.

Ama son cümleye baktığımızda (Friday is my favorite day), Friday’in bir zaman zarfı olmadığı, cümlenin öznesi olduğu apaçık bellidir. Önünde ne bir zaman edatı vardır ne de Friday yerine “then” kullanabiliriz. Cümlede Friday yerine sadece ve sadece “it” kullanılabilir. Öyleyse bu bir zaman zarfı değildir ve relative clause’da “when” ile kullanılamaz.

 

RELATIVE PRONOUN MODIFYING PLACE (YER NİTELEYEN BAĞ ZAMİRİ) : WHERE

Where” kelime anlamı olarak “Ne zaman” anlamına gelir ve relative clause’da yer belirten kelimelerden sonra kullanılır. Kelimenin muhakkak yer belirtmesi gerekir, bir şehrin veya ülkenin ismi bir cümlede geçiyor diye illa ki yer belirtmek zorunda değildir. Bu konuya da örneklerle değineceğiz.

Do you remember that place?

We met there.

Do you remember that place where we met?

 

İzmir is one the most beautiful cities in Turkey.

I live in İzmir.

İzmir, where I live, is one of the most beautiful cities in Turkey.

 

Fatherland is a country where you don’t feel left out .

Denizli is the city where I was born.

He is going to move to London where he is going to work.

He is going to move to London, which is the capital city of England.

 

Yukarıda verilen son iki cümleye baktığımızda, relative clause oluştururken ilk cümleki “London”dan sonra “where”, ikinci cümledeki “London”dan sonra ise “which” kullanılmıştır.

He is going to move to London where he is going to work” cümlesinde “London” yer belirtmektedir.

He is going to move to London, which is the capital city of England” bu cümlede ise “London” her ne kadar bir şehir ismi olsa da, burada yer belirtmez.

 “when” ve “which/that” arasındaki ayrımı yapmamızda bize yardımcı olan tekniği burada da kullanacağız.

Relative clause olan cümleleri, relative clause yapısından çıkarıp ayrı bir cümle yapalım;

He is going to move to London where he is going to work” buradaki relative clause kısmını ayrı bir cümle yaptığımızda cümle şöyle olacaktır;

He is going to work in London. = He is going to work there.

He is going to move to London, which is the capital city of England.” Buradaki relative kısmını ayrı bir cümle yaptığımızda ise cümle;

London is the capital city of England. = It is the capital city of England.

Aradaki fark bariz bir şekilde ortada; ilk cümlede, “London”dan önce yer edatı ya da “there” kullandık. Bu, bu cümledeki “London”ın yer bildirdiğini gösterir.

İkinci cümlede ise “London”dan önce yer edatı yoktur ya da “London” yerine “there” kullanılamaz. Öyleyse bu cümlede “London” yer belirten bir kelimeden ziyade cümlenin öznesi konumundadır ve relative clause oluştururken “where” kullanılamaz.

I will visit my aunt in İstanbul, which is my favorite city. (İstanbul is my favorite city = It is my favorite city.)

İstanbul is my favorite city, where my aunt lives. (My aunt lives in İstanbul = My aunt lives there.)

 

RELATIVE PRONOUN MODIFYING A REASON (SEBEP NİTELEYEN BAĞ ZAMİRİ) : THE REASON WHY

Why” “Niçin” “Neden” anlamlarına gelir. Relative Clause’da sebep belirtirken kullanılır;

You are the reason why I came here.

Hospitable people and warm weather are the reason why most people move here.

Jackie is the reason why she quit her job.

 

 

Relative Clauses (Sıfat Cümlecikleri) Slaytı

Relative Clause Testleri

İngilizce Relative Clause Cümle Tamamlama Alıştırması

İngilizce Relative Clause ve Cümle Birleştirme Alıştırması

İngilizce Cümle Birleştirme ve Relative Clause Alıştırması

İngilizce Relative Clause Cümle Birleştirme Alıştırması

İngilizce Who, When, Where, Which, Whose Relative Clause Cümle Kurma Alıştırması

İngilizce Relative Clause Who / Which Boşluk Doldurma Alıştırması

Defining Relative Clauses (Belirleyen Sıfat Cümlecikleri)

Non Defining Relative Clauses (Belirleyici olmayan sıfat cümlecikleri)

Relative Clause Kısaltması: Reduced Relative Clause, Reduction of Relative Clauses

Relative Clause: Yer isimleriyle ilgili kelimelerden sonra ne zaman” where” ne zaman “which” kullanılır?

Relative Clause: Zamanla ilgili kelimelerden sonra ne zaman “when” ne zaman “which” kullanılır?

İngilizce sıfat cümleleri adjective clause relative clause videosu

Relative Clauses Örnek Cümleleri

Noun clause konu anlatımı